MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptığı konuşmada, “Tam iki hafta sonra yapılacak 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimlerinin ülkemizin dirliğine, milletimizin birliğine, insanımızın huzur ve refahına hayırlı ve kalıcı sonuçlar getirmesini niyaz ediyorum.” dedi.
Bu yıl içinde Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümünün kutlanacağını ifade eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “14 Mayıs’tan sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci dönemine geçmiş olacağız. Yine 14 Mayıs’ta bir yanda 13’üncü Cumhurbaşkanı’nı seçeceğiz, diğer yanda 28’inci Dönem Milletvekili Genel Seçimini yapacağız. Terörü bitirmiş, işsizliği yenmiş, enflasyonu düşürmüş, her insanımızı şefkatle kucaklamış, üretim, yatırım, ihracat seferberliğiyle yükseldikçe yükselmiş bir Türkiye gerçeğine hep birlikte ulaşacağız. Çok çalışacağız, hiçbir bahaneye sığınmadan geceyi gündüze katacağız. Türkiye’yi büyüteceğiz, ekmeği büyüteceğiz, umutları büyüteceğiz, hedefleri büyüteceğiz, huzuru büyüteceğiz, milli birlik ve dayanışma hisarımızı daha da güçlendireceğiz. Yol haritamızı hazırladık, rotamızı çizdik, gayret bizden tevfik Allah’tan diyerek uzun zaman önce işe koyulduk. Önümüze fitne bariyeri dikenleri ezip geçtik. İman, irade ve bin yıllık kardeşlik sancağı altında Cumhur İttifakı olarak birleştik, bir araya geldik. Varsın birileri bölücüleri, teröristleri, yedi düveli yanına alsın. Varsın birileri iftira ve yalan rüzgarından medet umsun. Varsın birileri sahnenin önünde masaya oturup, sahnenin ardında çıkar kavgasına tutuşsun. Hiç fark etmez. Çırpınışları boşuna, hevesleri beyhudedir. Hepsinin bileğini sandıkta bükeceğiz.” dedi.
“Geliyor gelmekte olan” ve “Sana söz” sloganlarına atıfta bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Biz bir yere gitmiyoruz, gitmeyi aklımızdan geçirmiyoruz, hatta geleceğiniz varsa göreceğiniz de var diyoruz. Buğdayımız var demesinler ambara girmeyince, geliyorum demesinler Karabük’ü görmeyince. Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye’yi hep birlikte “Herkes Eşittir Türkiye” anlayışıyla “Lider Ülke” yapma azim ve amacındadır. Vesayetçi anlayışın tortuları varlığını sürdürse de artık darbe ve demokrasi dışı arayışlardan, millet egemenliğini hiçe sayan yerli ya da yabancı aktörlerin kirli hesap ve kumpaslarından iz bırakılmamıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile millet iradesinin mutlak üstünlüğü güvenceye kavuşturulmuştur. Hamd olsun aşı tutmuştur. Verilen emekler boşa gitmemiştir. Bağlanan umutlar israf edilmemiştir. Yeni yönetim sistemi geleceğin ufkunu aydınlatmıştır. Türk ve Türkiye Vizyonunun temelleri atılmış, parlak sayfaları açılmıştır. Hedefimiz; Türkiye ve dünya dinamiklerini müdrik bir vizyonla çağı Türkçe algılayıp yorumlamak, geleceğin küresel gücü Türkiye’yi inşa etmektir. Bu çerçevede, orta vadeli hedeflerimizi ortaya koyan “2033 Vizyonu”muz, Türkiye’nin bölgesinde düzen kuran ve istikrar sağlayan siyasî, askerî ve ekonomik bir güç olacağını öngörmektedir. Uzun vadeli stratejik hedefimiz ise küresel sistemde en etkin aktörlerden biri olarak öne çıkacak Türkiye’nin 2053 yılında tüm dünya tarafından “Lider Ülke ve Süper Güç” olarak tescillenmesidir.” dedi.
2033 yılına kadar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin tüm unsurları ile yerleşmesini, sistemin avantajlarının daha çok hissedileceği uygulamaların hayata geçirilmesi yoluyla ekonominin kapsayıcı ve sürdürülebilir büyümesini sağlayacaklarını ifade eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Toplumsal huzurun artmasını, yoksulluğun azalmasını, her bakımdan içeride huzurlu, dışarıda kudretli bir ülke gerçeğinin tesis edilmesini hedefliyoruz. Millî birlik ve bütünleşmenin güçlenmesini, uzun vadeli stratejik hedef olan 2053’ün sosyal, siyasal ve ekonomik altyapının inşa edilmesini öngörüyoruz. Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile daha kararlı ve hızlı adımlarla kutlu yürüyüşüne devam edecektir. Egemenliğin yegâne sahibinin kayıtsız şartsız millet olduğuna, siyasî iktidarların meşruiyetinin millî iradeye dayandığına, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin de millî iradenin hem yasamada hem de yürütmede tecelli ettiğine, böylece Türk demokrasisinin geliştiğine ve güçlendiğine samimiyetle inanıyoruz.” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Parlamenter Sistem demek, siyasi anlaşmazlık ve kriz demektir.Parlamenter Sistem demek, istikrarsızlığın ve irade gasplarının etkinliği demektir. Parlamenter Sistem demek, koalisyon, kargaşa, huzursuzluk ve umutsuzluk demektir. Türk milleti, tarihiyle, kültürüyle, kimliğiyle ve hükmü şahsiyetiyle müzahir ve mutabık yeni bir sistemi hür iradesiyle kabul ve tasdik etmiştir. Geriye dönmek uçuruma sürüklenmektir. Parlamenter Sistemi vaat edenlerin siyasi vizyonu ve ekonomik projesi meflûçtur. Aynı zamanda geleceği ve milli gerçekleri okuma kabiliyeti de sakat ve sancılıdır. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ülkemizin ve milletimizin hayrına ağzından tek bir söz çıkmamıştır. Parlamenter Sisteme geri dönmeyi tasarlamak, aynı şekilde birbirini takip eden seçim-halkoylaması-seçim sacayağında Türkiye’nin en az 10 yılını çalmayı, tarihin gerisine düşürmeyi planlamak demektir.” dedi.
oğuzhan