Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci: “İşverenler Hakkımızı Tam Manasıyla Verdiğinde 1 Mayıs Asıl O Zaman Bayram Olacaktır. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, bütün 1 yıl boyunca dile getirdiğimiz emekçilerin haklı talep ve beklentilerini haykırdığımız günün simgesidir. 1 Mayıs’ta her zamankinden daha gür bir sesle emekçilerin çözülmeyi bekleyen sorunlarını, umutlarını dile getireceğiz. İşverenler, emekçinin alın terinin karşılığını tam manasıyla verdiğinde 1 Mayıs asıl o zaman bizim için bayram olacaktır.” diye konuştu.
Genel Başkan Değirmenci, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yazılı bir basın açıklaması yaptı.
1 Mayıs kutlamalarının ana merkezinin depremin vurduğu Kahramanmaraş olacağını ve diğer tüm illerde de HAK-İŞ’e bağlı sendikaların meydanlarda olacağını ifade eden Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Değirmenci, “Depremde kaybettiğimiz 50 binden fazla insanımızın acısı yüreğimizdeyken, yine o bölgelerdeki emekçilerin yanında olduğumuzu göstermek adına, bu yıl 1 Mayıs etkinliklerimizi gerçekleştirmek için Kahramanmaraş’ta olacağız. Yine aynı şekilde Hak-İş’in öncülüğünde emekçiler adına taleplerimizin yer aldığı bildirimizi, şehirlerin meydanlarında okuyarak, çalışma hayatındaki çözülmeyi bekleyen birçok meseleyi gündeme getireceğiz” şeklinde açıklamada bulundu.
1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde emekçiler adına taleplerini yineleyeceklerini kaydeden Değirmenci, “HAK-İŞ olarak yayınlamış olduğumuz bildiride de yer aldığı gibi; bütün çalışanları ve toplu sözleşme düzenini koruyacak, çalışanların aileleri ile birlikte insanca yaşamasına imkân tanıyacak ücret düzenlemelerinin yapılmasını talep ediyoruz. Vergi oranlarının düzenlenmesini, kriz sürecinde tüm ücretlilerden alınan vergi oranının yüzde 10 olarak belirlenmesini istiyoruz. Emekli aylığı alt sınırının asgari ücret düzeyine yükseltilmesini talep ediyoruz. İş kazası ve meslek hastalıklarının yaşanmadığı bir çalışma hayatı talep ediyoruz. Milli gelirden, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı almak istiyoruz. Deprem, sel, yangın gibi doğal afetlere karşı güvenli konutlar ve şehirler inşa edilmesini bekliyoruz. İnsanı merkeze alan daha adil ve sürdürülebilir bir ekonomi istiyoruz. Bireyi esas alan düzenli asgari gelir yardımı sisteminin kurulmasını talep ediyoruz. Tüm emekçilerin ücretlerinin enflasyona karşı korunmasını talep ediyoruz. Aile yükümlülüklerini dikkate alan bir vergi sistemi istiyoruz. Kapsam dışında kalan işçilerin kadroya alınabilmesine imkân sağlayacak bir düzenlemenin yapılmasını, kadroya geçen işçilerin tayin, becayiş haklarının verilmesini istiyoruz. Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılarak, toplu pazarlık kapsamının genişletilmesini, sendikal hak ve özgürlüklerin daha ileriye taşınmasını talep ediyoruz” açıklamasında bulundu.