Sosyal medyada olumsuz içeriklere odaklanmak beden ve ruh sağlığını tehdit ediyor

Sosyal medyada olumsuz içeriklere odaklanmak beden ve ruh sağlığını tehdit ediyor
Yayınlama: 26.10.2025
A+
A-

Sosyal medyada artan olumsuz içerik akışı, bireylerin kaygı düzeyini yükselterek toplumsal ölçekte ruhsal çöküntüye yol açıyor. Uzmanlar, “felaket kaydırması” olarak bilinen bu alışkanlığa karşı “umut kaydırması” kavramını öneriyor.

Dijital çağın en dikkat çekici olgularından biri haline gelen “felaket kaydırması” (doomscrolling), bireylerin sosyal medya üzerinden aralıksız olumsuz haberlere maruz kalmasına yol açıyor. Uzmanlar, bu durumun hem beden hem de ruh sağlığı üzerinde ciddi etkiler yarattığını vurguluyor.

“Felaket kaydırması salgın gibi yayıldı”

Psikiyatrist Prof. Dr. Kemal Sayar, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, bu kavramın özellikle koronavirüs salgını döneminde dikkat çektiğini ifade etti. Sayar, “Pandemiyle birlikte borsa endeksi izler gibi virüsten ölenlerin sayıları takip edilmeye başlandı. ‘Felaket kaydırması’ adeta bir salgın gibi yayıldı” dedi.

İnsanlığın tarih boyunca “tehdit” ve “tehlike” algısına karşı savunma geliştirdiğini hatırlatan Sayar, aşırı stresin fizyolojik sonuçlarına değinerek “Bugün felaket algısı süreğen hale geldi. Sürekli kortizol salgılanması bizi hasta ediyor. Bu durum otoimmün hastalıklardan uykusuzluğa kadar birçok rahatsızlığı tetikliyor” ifadelerini kullandı.

“Çığ gibi enformasyon üzerimize yuvarlanıyor”

Sayar, dijital dünyada bilgi ve manipülasyon akışının kontrolsüz biçimde arttığını belirterek, “Çığ gibi enformasyon ve manipülasyon kütlesi üzerimize yuvarlanıyor. Öğrendikçe daha çaresiz ve yorgun hissediyoruz” dedi.

Modern dünyanın “performans toplumu” kavramına dönüştüğünü dile getiren Sayar, sürekli aktif olma baskısının bireylerde yorgunluk, uykusuzluk ve tükenmişlik hissini artırdığını söyledi. “Güzeli arayan güzelleşir. Ancak algoritmalar olumsuzu öne çıkararak insanın içsel dengesini bozuyor” diyen Sayar, takip edilen hesapların çeşitliliğini azaltarak olumsuz içerik döngüsünün kırılabileceğini kaydetti.

“Umut kaydırması” önerisi

Negatif içeriklerin hakimiyetini kırmak için farkındalık geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Sayar, “felaket kaydırması”nın zıttı olarak “umut kaydırması” (hopescrolling) kavramının öne çıktığını belirtti. Ayrıca medya okuryazarlığının bu konuda önemli bir koruyucu rol oynadığını ifade etti.

“Algoritmalar kaygı üretmek üzerine kurulu”

Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İhsan Eken ise insanların biyolojik olarak negatif haberlere daha fazla ilgi gösterdiğini, bunun da sosyal medyada olumsuz içeriklerin yaygınlaşmasına neden olduğunu söyledi.

Eken, “Sürekli negatif içerik tüketimi toplumsal düzeyde güven erozyonuna, empati azalmasına ve kalıcı bir karamsarlığa neden oluyor. Medyanın görevi yalnızca gerçeği yansıtmak değil, aynı zamanda etik sorumluluk taşımaktır” dedi.

Sosyal medya algoritmalarının ekonomik kazanç amacıyla tasarlandığını belirten Eken, kullanıcıların ruhsal iyilik halini gözeten alternatif ölçüm sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.