Demirer, gazetecilere, ramazanda beslenme alışkanlıklarında meydana gelen değişikliklerin, sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemini ortaya koyduğunu söyledi.
Enerjik ve sağlıklı beden için sahur ve iftarda tüketilen yiyecek ve içeceklere dikkat edilmesi gerektiğini aktaran Demirer, şöyle devam etti:
“Ramazan dışındaki dönemlerde de sağlıklı yetişkin bireyler için günde yaklaşık 2-2,5 litre su tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Ramazanda açlık yaşadığımız yaklaşık 14 saatlik bir dönem, 10 saatlik beslenme periyodumuz olacak. Bizim o 10 saatte 2-2,5 litre sıvıyı tüketmemiz gerekecek. Sahurda da iftarda da eşit olacak şekilde 10 saatlik beslenme periyodunda sıvı tüketimini dengede tutmak durumundayız.
Sahuru atlama eğiliminde olan çok fazla danışanımız oluyor. Bizim önerdiğimiz; mutlaka sahurun atlanmaması ve sahurun zengin bir şekilde tamamlanması. Bu dönemde sahuru bazı bireylerde kahvaltı öğünü gibi tüketenler de olduğu gibi yemek ağırlıklı beslenenler de oluyor. İkisinin de bir sakıncası yok. Bizim için burada önemli olan tükettiğimiz yiyeceklerin ne olduğu? İftarda çok ağır beslenmemek gerekiyor çünkü sindirimi zorluyor ama sahur döneminde özellikle daha az yağlı beslenmek bizim için daha fazla öneme sahip.”
İftarda ara vererek yemek yeme modelinin daha sağlıklı olacağına değinen Demirer, “Bir kase çorbayla başlamak, bir dilim ekmek ya da biraz peynirle başlayıp 15 dakika civarında ara vermekte fayda var. Hiç ara vermeden çorbamızı tükettik hemen ana yemeğe geçtiğimizde yapılan çalışmalar, çok daha fazla besin tükettiğimizi ve çok daha yüksek kalorili besinleri tercih ettiğimizi gösteriyor. Özellikle bu dönemde tatlı tüketimi bizim için çok önemli. Yemeğin hemen ardından şerbetli tatlı tüketmememiz gerekiyor. Bana kalırsa sütlü tatlıları da yemeğin hemen ardından tüketmek çok da sağlıklı bir tercih değil.” ifadelerini kullandı.
Demirer, kronik hastalığı olan bireylere de hekimleriyle görüşerek ramazan dönemini kontrollü şekilde geçirmelerini tavsiye etti.