Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda Mansur Yavaş, ‘Sevgili Karabüklüler’ diyerek konuşmasına başlayarak “İnşallah bu seçimin vatanımıza milletimize ülkemize hayırlı olmasını dilerim.” dedi.
Ayrım yapmadan çalışmalar sürdürdüklerini ve sürdüreceklerini belirten Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mansur Yavaş, “Seçimde oy kullanacak herkes nereye oy verirse versin oların iradesi azizdir. Seçimde bize oy verenler veya başka şeye oy verenler denmesini istemiyoruz. Cumhur İttifakına oy verenler başımızın tacıdır. Millet İttifakına oy verenler de başımızın tacıdır. Ankara seçimlerini kazandığımız akşam biz görevi devraldık. ‘Ankara halkı bizi seçti, rozetimizi çıkartıyoruz. Ertesi sabahtan itibaren herkesin belediye başkanı olacağız.’ dedik. 4 yıldır kimseyi ayırmadan çalışıyoruz. Oy vermeyenlere kötü bir mesajım yok, olmadı. Siyaset insan kazanma sanatıdır. Ben Ankaralılara takılıyordum. ‘Bana oy vermeyenleri pişman edeceğim.’ diyordum. Herkes şaşırıyordu ‘Neden böyle konuşuyor’ diye. Çünkü ‘Yaptığımız çalışmalarla öyle insanları memnun edeceğiz, alacağımız hayır dualarıyla keşke ben de oy verseydim benim de payım olsaydı’ derdirteceğim diyordum.” dedi.
Mansur Yavaş, toplumu kutuplaştıran ifadelere değinerek farklı ithamlarla asıl konuşulması gereken konuların kenara itildiğine dikkat çekerek, “İtirazlarımızın en büyüğü şu. Kendileri gibi düşünmeyenlere, başka fikirde olanlara millet ittifakında olanlara bunlar zillettir, vatan hainidir gibi söylemleri tümüyle reddediyoruz. Toplumun yarısını, yarısından da fazlasını bu şekilde itham etmeye kimsenin hakkı yok. Peki bunlar niye yapılıyor? Toplumun gerçek ihtiyacı olan, şuanda en büyük ekonomik sıkıntı ve başka tür sıkıntıların konuşulmasını istemiyorlar. Çünkü insanlar başka şeyleri tartışıyorken onlar başka şeylerle uğraşıyorlar. İnsanların sağlıklı düşünmesini sağlamıyorlar.” dedi.
Konuşmasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine değinen Mansur Yavaş, “Türlü türlü sahtekarlık yaptılar. Eğer Ankara halkı buna inansaydı. Aynı düzen devam edecekti. Ankara da ne değişti? İnanmadılar ne değişti? Öncelikle 1 kişi işten çıkarılmadı. Alnının teriyle çalışıyor hepsi. Alnının terinin karşılığını tıkır tıkır alıyor. Maçlara, mitinglere zorla götürülmüyor bir aile gibi çalışıyoruz onlarla.” dedi.
Ankara’da geçmişte yapılan çalışmalar ve propagandalarla ilgili olarak konuşmasını sürdüren Yavaş, “Dediler ki sosyal yardımı kesecekler. Sosyal yardım dedikleri ne? 1’er koli paket, ramazan kolisi gibi. 4 defa evlerine dağıtılıyor. Kamyonun üzerinde Ankara Büyükşehir Belediyesi yardım dağıtma aracı yazıyor. Düşünebiliyor musunuz? Milletin gözü önünde evin önüne böyle bir kamyon geliyor. ‘Belediyenin yardımını getirdik.’ diye reklam yaparak veriliyor. Bunu bitirdik. Bir başkent kart çıkardık. Başkent karta düzenli olarak para yüklüyoruz. Bir elin verdiğini diğeri görmeden alışverişini yapıyor.” dedi.
Ankara’da yaptıklarını anlatan ve Ankara seçimleriyle 14 Mayıs seçimlerinde yapılan propagandalardan bahseden Mansur Yavaş, Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun aile destek sigortası projesinin olduğunu belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanı biliyorsunuz doğalgaz sözü verdi 1 aylık. Bir de mutfaklara. Seçime girerken oluyor bunlar. Biz ne yaptık? Pandemi ve ekonomik sıkıntı nedeniyle geçen yıl ve bu yıl tam 200 bin aileye 3’er ay müddetle 500, 500 doğalgaz parası yatırdık. Tam 18 aydır da artan fiyatlarla değiştirilmek suretiyle 1’er kilo o ailelere et parası yatırıyoruz. O kartlar sadece et alışverişinde kullanılıyor. Bunların hiçbirisi yoktu. Ankaralı iftiralara inanmamış Ankaralı nefret siyasetine, korku siyasetine inmemiş. Aynısını Türkiye için söylüyorlar. ‘Aile Bakanlığı’nın yaptığı yardımı bunlar gelirse keser.’ diyorlar. Niye keselim? Sayın Genel Başkanımızın da aile destek sigortası projesi var. Destek ihtiyacı olan ailelerin hepsi belirli bir standart gelire sahip olacak. Destek alan ailenin doğalgazı, elektriği, suyu kesilmeyecek. Sosyal belediyecilik budur. sosyal devlet olmanın gereği budur.” dedi.
Ankara’da çiftçiye büyük destekler veren ve çiftçinin kalkınması için bir dizi çalışmalar yapan Yavaş, sosyal belediyecilik örnekleri de vererek, “Şuandaki milli mutabakat metninin içerisinde tarımın da nasıl destekleneceği yazıyor. Tarım ve destekleme konusunda özellikle sosyal destek alanlarıyla ilgili yapılacak projelerde Allah nasip ederse sizlerin oylarıyla seçildikten sonra herhalde bu görev bize tevdi edilecek.” dedi.
Yapılan propagandalarda vatandaşın gerçek dertlerinden bahsedilmediğine ve konuşulmadığına vurgu yapan Yavaş, “Bu ülkede ev sahibi-kiracı kavgası başlamadı mı? Mülteci problemi yok mu? Uyuştrucu 10 yaşına kadar düşmüş. Uyuşturucu problemi yok mu? Pahallılık yok mu? Enflasyon yok mu? İnsanlar geçinemiyor. Bunların konuşulmasını istemiyorlar. Aynen 2019 yılındaki gibi PKK, PKK, PKK. Hani 85 tane kaldı dağda. Ayakkabı numaralarına kadar biliyordunuz. Onlar mı bölecek bu ülkeyi? Kim böldürecek? Geçin onları. İnsanların gerçek dertlerine gelin. Bakın nasıl kandırıyorlar insanları. Bu ülkeyi kuran irade asla bu ülkeyi böldürmez. İzin vermez.” dedi.
Konuşmasında 2019 seçimlerinden örnekler vermeye devam eden Yavaş, “Türkiye’nin bekası tehliye girer diye bağırıp duruyorlar. Seçildik, seçildik seçilmez. PKK’nın kesinlikle karşı çıktığı, bu çözüm sürecinde ‘Türk ismi kullanılmasın. Andımız kaldırılsın. Ne mutlu Türküm denmesin.’ bu talepler karşısında kaldırılan ‘TC’ tabelalarını 1. hafta geldik belediyenin duvarlarına çaktık. Baktılar ki bu iddialar tutmuyor.” dedi.
İstanbul seçiminin iptal edilmesine değinen Mansur Yavaş, “Bu sefer İstanbul’da devletin bekası falan demediler. Söylem şu ‘Aman ha İstanbul düşerse Kudüs düşer’, ‘İstanbul düşerse Mekke düşer’, ‘Büyük İsrail kurulur’ Düştü İstanbul. Ne oldu? Baktılar o da tutmuyor. Yedek kuvvetleri getirdiler. Yedek kuvvet nereden geldi cezaevinden. 33 askerimizi Bingöl’de şehit eden PKK’nın, olayın planlayıcısı Osman Öcalan‘ı televizyona çıkarttılar mı? Niye çıkarttılar? ‘‘İmamoğlu’na oy verme de Binali’ye oy ver.’ diye getirmediler mi? Daha ne konuşuyorsunuz siz.” dedi.
İktidara geçmişteki söylemleriyle yüklenen Mansur Yavaş, “Denize düşünce yılana sarılıyorsunuz. Siz zaten yıllar önce ‘Biz iktidar da olmak için gerekirse papaz cübbesi giyeriz.’ demediniz mi? Gittiler bebek katilinden el yazılı mektup getirdiler. Onu da televizyonda okuttular. Dediler ki ‘Binali Yıldırım’a oy verin, AK Parti’ye oy verin’ İstanbul halkı ne yaptı? İnşallah bu seçimde de yapacak. Demokrasiye, sandık iradesine darbe vuranları sandığın dibine çaktı. Yine aynısı olacak.” dedi.
Bebek katilini, eli kanlı katilleri serbest bırakmaya kimsenin gücünün yetmeceğini ifade eden Mansur Yavaş, bebek katiliyle iktidarın görüştüğünü ifade ederek, “Gene görüşüyorlar. Sayın Akşener geçen söyledi. Oraya bir hakimi gönderdiler diye. Diyarbakır 1. sıra adayları diyor ki ‘Zaten görüşüyoruz, sürekli görüşüyoruz’. Dağdaki bir militan da ‘Bizi niye kullanıyor bu Tayyip Erdoğan. Üst düzey bürokratları sürekli gönderen kendisi’ diyor. Belli ki bir kontrol var. Belli ki bir anlaşma var. Çıkmış bir kaç edepsiz ister PKK’lı olsun ister PKK’nın HDP içersiindeki uzantıları olsun, yok Apoyu çıkartacaklarmış, yok eli kanlı katilleri serbest bırakacak. Geç kardeşim geç. Ona kimsenin gücü yetmez.” dedi.
Konuşmasında bebek katilini ve PKK’lılar üzerinden yüklenen Mansur Yavaş, “AK Parti 3 kez pişmanlık yasası getirdi. Biri çözüm döneminde. Ev hapsi falan konuşuldu o zaman. 2006’da gelenlerin birinde şu ifade var ‘Terör örgütü kurucuları da bundan birer sefer faydalansın.’ O tuzağı gördüler. ‘Siz bu terör örgütü liderini çıkartmak istiyorsunuz.’ Geri çektiler. Bir daha getirdiler yine geri çektiler.Bunlar kendi idealleri uğruna o koltukta kalabilmek için çıkarırsa yine onlar çıkarır. Bu tarafta onları çıkartacak sütü bozuk yok. Kesinlikle eli kanlı katiller ve öcalan cezasını çekmeden çıkamaz.” dedi.
Cumhurbaşkanı kararıyla bir teröristin salındığını söyleyen Yavaş, bu durumla ilgili yapılan bir açıklamada ‘Bu cumhurbaşkanının yetkisinde, yetkisini kullandı. Yarın Öcalan’a da kullanabilir’ denildiğine dikkat çekerek, “Ankara’da 3 kişiyi işkenceyle öldürüp teröristi cezaevinden çıkarttılar Kocaman diye. O 71 yaşında. 90 yaşındaki generaller kocamamış daha. Onları çıkartmıyorlar . Seçim zamanı bunu soruyorlar DSP Başkanına. Bunu niye affetti? Diyor ki ‘Bu cumhurbaşkanının yetkisinde, yetkisini kullandı. Yarın Öcalan’a da kullanabilir’.Bu bir mesajdır. Girin internete bakın. Bunu diyen muhalif değil ki. Birlikte seçime girdikleri insan söylüyor.” dedi.
Yapılan propaganları vatandaşı oyalama çabası olarak nitelendiren Yavaş, HÜDA-PAR üzerinden yüklenerek, “Vatandaşın aklını başka yere götürüp geçim sıkıntısını konuşulmasını istemiyorlar önlüyorlar. PKK’nın talepleri belli. Özerkli, federasyon, Türk kelimesine karşı, milli kimliğimize karşı, ilk dört maddenin değiştirilmesini istiyorlar. HÜDA-PAR neyi istiyor? O da aynısını istiyor. Siz ‘PKK’ya karşıyım.’ diyorsunuz aynısını savunan HÜDA-PAR’ı listenize alıyorsunuz. Neresinde samimiyet?” dedi.
Konuşmasında millyetçilik ve muhafazakarlık ile ilgili yapılan propagandaları da eleştiren Yavaş, “Seçim zamanı bir doz milliyetçilik alıyorlar. Millete öyle söylüyorlar. Halbuki, siz değil misiniz ‘Milliyetçiliğin her türlüsünü ayağımızın altına aldık’ diyen. Şimdi ne oldu? Biraz da muhafazakarlık katıyorlar. Seçim kazanılırsa şükür namazı kılanları mı tercih edeceksiniz şampanya içecekleri mi? Bu kardeşiniz seçimi kazandı ertesi sabah Hacı Bayram Camii’ne gitti. Ankara halkına teşekkür etti. Allah’a da şükretti. Artık Ankara’da soygun olmayacak. ‘Bize bu fırsatı verdiniz aç ve açık kimseyi bırakmayacağız.’ diye şükrettik. Sabah Ankara’nın her yerinde haydi bismillah dedik göreve başladık. Bir muhafazakar sen misin? İnsanlar seçimi kazanır. Nasıl kutlarsa kutlar? Ne karışıyorsunuz insanların hayatına.” dedi.
Konuşmasında samimiyet çağrısı yapan Mansur Yavaş, “Bu şampanya lafını edince hemen gözümüzün önüne bir görüntü geldi. Biliyorsunuz bunların makaracı bakaracı bakanları vardı. Ben dindarım mesajı veren birisi vardı. Bu açığa çıktı. Tek kelime etmediler.O bakan devletin uçağında kocaman bir şampanyayı devirmiş, sızmış, gözleri bayılmış bir fotoğrafı var. Gördünüz değil mi? Ona tek kelime ettiğini duydunuz mu? Kendilerinden olunca herşey mübah. Onlara her şey mübah bu tarafa her şey haram. Bu bakan hakkında yolsuzluk iddiaları da vardı. Bırakın partiden atmayı götürdüler şimdi büyükelçi yaptılar. Samimi olun. Milliyetçiliğiniz de muhafazakarlığınız da samimi olsun. İnsanların duygularıyla inançlarıyla lütfen oynamayın.” dedi.
Konuşmasında AK Partili yöneticilere de seslenen ve 20 yıl önceyle şuan ki durumlarını soran Yavaş, “AK Partili yöneticiler seçime girerken 2002 yılında ‘Biz peygamber efendimizin felsefesiyle siyaset yapıyoruz. Bir lokma bir hırka yeter. Biz zenginleşmeyeceğiz. Yoksulluğu, yolsuzluğu, yasakları kaldıracağız.’ dediler. Bir sürü vakıflar kurdular insanlara yardımcı olacağız diye. Kendilerine de sesleniyorum. 20 yıl önce nerede oturuyordunuz? Şimdi nerede oturuyorsunuz? Çocuklarınızı nerelerde okuttunuz? Bindiğiniz arabalar ne? Eğer çok zenginleşmişseniz demek ki siz sözünüzü tutmamışsınız. Bunu sorgulasınlar. İnsanları kandırmasınlar. 14’ünden sonra bunlar devam ederse bu iktidar devam ederse onlar hayatlarına aynen devam edecek. Dünya onlara güzel.” dedi.
Öğrencilerin istikbal kaygısında olduğunu söyleyen Yavaş, “Çünkü kendi sınıfındaki yaşayanları biliyorlar. Partiliyse, torpili varsa işe girecekler. Zaten sınavsız bile işe girdiği için ‘Onlar belli biz ne olacağız?’ diyorlar. Sınava giriyorlar yüksek puan alıyorlar, mülakatta eleniyorlar. Neden? Torpilleri yok. Artık bu sistem ortadan kalkacak. Fakir aile çocuklarının istikbalini kararttılar. Hayallerini yok ettiler. Bunlar değişmeyecek 15’inden sonra. Kimseyi kandırmanın alemi yok.” dedi.
Sosyal medyada gençlere telefon sorulmasına da tepkisini dile getiren Yavaş, gençlerin en iyileri hakkettiğini belirterek, “Ben de diyorum ki sizin çocuklarınız olduğu kadar artık bu yeni yetişen neslin her birinin en iyi telefonu olacak. En iyi arabaya binmeyi, en iyi yerlerde oturmayı hakettiğini düşünecek. Tatil yapmayı hayal edecek. Bunlar sadece size has duygular mı? Size has işler mi? Ayın 15’inden sonra eğer iktidar değişmezse bunun düzeleceği yok.” dedi.
Ekonomi yönetimindeki değişikliklere de değinen Yavaş, “Ayın 15’inde iktidar değişmezse freni patlamış otobüs uçuruma doğru gitmeye devam edecek. Siz de sorunlarınızla başbaşa kalacaksınız. Bugün Millet İttifakının içerisinde çok önemli ekonominin şampiyonlar ligi diyeceğimiz ekonomistler var.” dedi.
Mansur Yavaş, Cumhur İttifakı’nın da 6’lı olduğunu belirterek, “O kadar çok 6’lı masa muhabbeti yaptılar ki kendileri ‘2 parti gidiyoruz’ derken onlar da 6’yı tutturdular. Öbür tarafa bakıyorsunuz HÜDA-PAR ittifakta. Sayın Binali Yıldırım ‘Yok ittifakta değil.’ Diyor. ‘İçinizde.’ diyor spiker de. Ben de diyorum ki siz de 6 benzemezsiniz ama ya birbirinizden utanıyorsunuz ya da umursamıyorsunuz. İkisinden birisi. Bu sistemi bu hale getiren 2017 referandumudur. Çok itiraz edildi. ‘Yapmayın’ dedik dinlemediler.” dedi.
Azarlanmak istemiyenleri, topluma ayar çekilmesini istemeyenleri Millet İttifakı’ndan yana davet eden Yavaş, “İki de bir çıkıyorlar ‘Şunu yapın, şunu yapmayın.’ Siz kime akıl veriyorsunuz. Benim kendi torunum 6 yaşında. 2 yaşından beri cep telefonuyla bilgisayarla haşır neşir. Şurada gördüğünüz gençlerin hepsi dünyayı sizden iyi okuyor. Sizden iyi tanıyor. Sizin onlara nasihat vermenize ihtiyaçları yok. Eğer siz bu dönemi iyi okuyabilseydiniz onların akıllarından yararlanma yoluna giderdiniz. Hepsi sizden daha iyi dünyayı biliyor tanıyor. Bir sorun söyleyin. Bütün dünya bu konuda neler yapmış çıkarırlar. Saygı duymayı da öğreneceksiniz. Siz toplumun hiçbir ferdine ‘Şunu şöyle yap bunu böyle yap.’ diyemezsiniz. Kimse kimseye karışamaz. Bu dönemin sonu geldi.” dedi.
Konuşmasında “Özellikle gençler size soruyorum. İş sizde. Geleceğinizi kurtarmak sizde, geleceğinizi kurmak sizde. Bu nedenle ilk turda bitiriyor muyuz?” diyen Yavaş, “Sayın Genel Başkanımızı ayın 14’ünde inşallah seçeceğiz. Mazbatayı alır almaz külliyeye değil Mustafa Kemal Atatürk ün koltuğu’na Çankaya’ya hep birlikte götüreceğiz inşallah.” dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mansur Yavaş konuşmasını, “Millet İttifakının bütün belediyelerinde olduğu gibi hiç kimse ayrılmadan, hiç kimse ötekileştirmeden nasıl Millet İttifakı belediyelerinin hepsine huzur bereket geldiyse 15’inden sonra da güzel ülkeme de huzur bereket refah gelecek. Her şey çok güzel olacak. Ülkemizin her yerine bahar gelecek. Allah’a emanet olun.” diyerek bitirdi.