MERHABA

SEÇİME 45 KALA

SEÇİME 45 gün kaldı.
Dünlerde çok uzundu zaman bugünle kısaldı.
“Durdurun zamanı inecek var” denilmediği zaman, treninin rötarına neden olacak beklemeler olmadığı için her hal, bölgemizde kış mevsiminin getirdiği nimetlerden den yararlanamadan sessiz sedasız vı-zırt diye geldi- gidiyor zaman.
Yeni yılın yeni mevsimi kışın son ayının son günleri yaşadıklarımız. Cumhuriyetimizin 2 ci yüz yılı 2023’ün ilk mevsimi kışın son ayının son günlerini, On bir ayın sultanı Ramazanı, demokrasimizin şölen anı 14.Mayıs Genel seçimleri takvimini yaşıyor, ilgiyle izliyor, yeni mevsim Bahara ermenin tatlı heyecanını yaşıyoruz.
Bu yılın ilk mevsimi kış ı iyisi ile kötüsünü bir pazar terazinin kefelerine koyup tartmaya kalksak, kötü günlerin konduğu kefenin uzaydan dünyaya inen göktaşı hızında yere düştüğünü, hatta düştüğü yerde kocaman bir çukur aştığını görürsünüz.
Geçen yılların böylesi anlarında da yaşadığımız zamanın dilek ve temenniler bölümünden bu yıla sarkanları da dahil, hayallerimizin büyük çoğunluğunu yaşayamadık. Anlaşılan o ki bu yıl da dilek ve temennilerimizi geleceğe, seçimden sonraya havale etmek zorunda kaldık.
Bu yılın bu anları ile başlayan bütün zamanlarından ümitliyim. Yeter ki seçilecekler ve de seçecekler zamanlarını; Leyleğin ömrünü geçirdiği zaman”a benzetmesinler…
Bu günü birde seçim gününü saymaz isek 45 gün sonra sandık başındayız. Seçim takvimi işliyor. An itibarıyla Cumhurbaşkanlığı adaylarımızı ve Milletvekili adaylarımızı belirlemek için partilerimiz ve partililerimiz tarafından yapılan çalışmaları pürdikkat izliyoruz. Aslında zaman izlenmeye, ilgilenmeye görüş ve düşünceleri paylaşmaya değer.
Önümüzdeki mevsim ve mevsimlerin sadece küçük bir azınlığın değil, herkes için yaşanılan zor yılların geride kaldığı yıl olmasını canı gönülden diliyorum.
Memleketimizi ve milletimizi kasıp kavuran ekonomik olumsuzluklardan arındırmasını, hastalıklardan, selden depremden koruyan nedenlere karşın açılan savaşların başlattığımız savaşı kazandığımız, deprem gibi sel gibi afetlerin vereceği zararlara karşı verilen mücadele de alınan tedbirlerde başarılı olduğumuz yılların başlangıç yılları olmasını temenni ediyorum.
Zamanda, şikayetlerimiz az şükürlerimiz bol olsun,
En kötü gün için, gülmediğimiz gün denir. Yaşanacak bütün günlerimizin aylarımızın, yıllarımızın içten gülerek geçirdiğimiz günler olsun. Bahar vesile olsun, Demokrasinin şöleni seçim vesile olsun. Her şey çok güzel olsun…
Kapkara sözcüğünün gölgesinde geçti onca zaman. Her yeni güne yeni umutlarla girdik ancak umutların yeşerdiğini göremedik. Hem genel de, hem de yerelde iktidar sahiplerinin oluşturduğu korku iklimini aşmayı, akrabayı kollama, yandaşları kayırma, olmayanları itme kakma, o yana buyana savurma gibi daha birçok olumsuzluğu yaşamaktan yorulduk.
Hikaye uzun, içindekileri yazmak zor.
Kısa yoldan başka bir hikaye ile noktalayalım dilerseniz.
“ Dereden su içen at” hikayenin adı.
Dereden su içen at gördünüz mü bilmiyorum ama! Gördü iseniz görmeyenler le paylaşsanız iyi edersiniz.
Atların su içmek için dere kenarına geldiklerinde ilk yaptıkları şey dereyi tekmelemek olur.
Ne için yaparlar?
Çünkü suyun içinde kendi akislerini gördüklerinde onu suyunu içmeye gelmiş başka bir at olarak görürler ve onu uzaklaştırmak için ayaklarını tepme ile suya vururlar, su bulandığında rahatlarlarmış.
Hikaye bitmedi ama gerisini de siz tamamlayın.
Sağlık ve esenlik diliyorum.