Keskinkılıç, “Safran Hasat Bayramı Yapmalıyız”

Safran üretimine vurgu yapan Keskinkılıç, Safran Hasat Bayramı arzusunu dile getirdi

AK Parti Karabük Milletvekili D. Ali Keskinkılıç, Safranbolu Safranı’nın Avrupa Birliği (AB) Komisyonunda coğrafi işaret tescili almasının akabinde safran üretimine odaklanılması gerektiğini dile getirirken Safran Hasatı’nı bir bayram edasında Türkiye çapında organizasyona dönüştürülmesi arzusunu paylaştı.

Safranbolu Safranı’nın Safranbolu Esnaf ve Sanatkarlar Odası başvurusu neticesinde Avrupa Birliği (AB) Komisyonunda coğrafi işaret tescili almasının akabinde AK Parti Karabük Milletvekili D. Ali Keskinkılıç bir değerlendirmede bulundu.

“Üretime odaklanmak zorundayız”

Safranbolu Safranı’nın AB Komisyonu’nda da coğrafi işaret tescili almasının önemine vurgu yapan Keskinkılıç, safran üretiminin de arttırılması noktasına vurgu yaptığı konuşmasında, “Bu saatten itibaren odaklanmamız gereken bir şey var. Üretime olandanmak zorundayız. Üretimi arttırmak zorundayız. Bir şeyin menşeini veya mahrecini almak önemli değil. Onun üretimini, sanayisini elinde tutmanız önemli. Şimdi menşei ve mahreç şartnamesini alacağız ama bunun üretimini elimizde tutmadığımız sürece bu bize bir gelir ve katkı sağlamaz.” dedi.

“Bu da benim arzularımdan bir tanesi”

AK Parti Karabük Milletvekili D. Ali Keskinkılıç, Safran hasadının bayram edasında tüm Türkiye’nin katılmak istediği bir organizasyona dönüştürülmesi arzusunda olduğunu belirterek, “Safran Hasat Bayramı’nın Türkiye çapında çok özel kutlanması, farkındalık oluşturulması taraftarıyım. Şunu hep hayal ettim, arzu ettim. Bu şehrin bir çocuğu olarak dedim ki insanlar dese ki ‘Ben bu sene hasat bayramına bilet buldum.’, ‘Bu sene safran hasatına gideceğim.’ Böyle bir hale getirelim bu işi istiyorum. Böyle tematik bir takım unsurları ön plana çıkaralım istiyorum. Arzu ediyorum ki Safran hasatına katılmak, Safran hasatında bulunabilmek Türkiye çapında çok önemli bir olay haline gelsin, çok önemli bir iş haline gelsin. Bu da benim arzularımdan bir tanesi.” dedi.

Kaynak: S. Oğuzhan Doğan