SEÇİMDEN SONRA DÖNEMİ

Yayınlama: 12.03.2024
A+
A-

31 Mart 2024 günü Yerel Seçimlerimizi yapmaya Muhtarlarımızı, İl Genel meclisi, Belediye meclisleri üyelerimizi Belediye Başkanlarımızı seçmeye hazırlanıyoruz. Demokrasilerde şölen anı da denilen seçim gününe günle 18 gün mesafedeyiz.  

Keşke, ‘herkese var da bize yok mu diyenlere’ daha mantıklı cevaplar verebilselerdi. Keşke iktidar partileri yöneticilerde her türlü sevgi saygı ve ilgiye muhtaç büyüklerine, emeklilerine yakın olabilselerdi. Keşke Türk emekliler, gelirleri bakımından dünya sonuncusu olmasa. Yaşam kalitesinde yerlerde süründürmeseler. Emeklilik sisteminin çökmesine fırsat vermeseler, emeklilere ‘herkese para var da emekliye yok mu’ dedirtmeselerdi!

Oysa siyasi iktidar 2024 yılını emekliler yılı olacak demişti! Söz ve de vaatleri seçimlerden sonralara, daha sonralardaki zamanlara sarkıtıldı. Önce ben sonra sen, meselesi yani.!  Bunca “Sos-yo Ekonomik” sıkıntıları çeken emekliler şehri Karabüklülere İktidar partilerinin belediye başkan adaylarının her seçimde izlenen sıradan kavgaları bile ilgiye değer bulunmadı. Bugüne kadar Karabük gerçekleriyle ilgili ürettikleri politikaları umut vermedi.

Gözler, seçilmeye aday olanların vaatlerinde değil ‘ekonomi de’ oldu. Çünkü pahalılık düşmüyor, mutfaktaki yangın sönmüyor. Hayat pahalılığı nedeniyle inim inim inleyen vatandaşların Pazar yerlerinden daha gür geldiğinden zahir. Politikacılar tüm kadrolarıyla çarşı pazarlardalar.

Ülkenin sınırlı kaynaklarını yanlış politikalarla israf ve şatafata emekliler mi heba etti.? Tabi ki hayır. O halde Faturayı neden emekliler ödüyor diyorlar.

Bir o yana bir bu yana savuranlar var, savrulanlar daha çok. Saadet içinde olanlarda var, sefalet içinde olanlar daha çok. Enflasyondan nemalananlar da enflasyonun ağır yükünün altında ölümüne direnenlerde var ezilenlerde!

Emeklilerin boyunlarına, “Haksızlığa uğrayan, baskı altında ezilen, kendisine, zulmedilen, boynu bükük, sessiz ve uysal anlamına gelen özetle, “Mazlum” yazan tanıtım kartı asmalarına vesile oldular.

İktidar Enflasyon ‘bir yıl mı desem beş yıl mı’ misali yakın gelecekte düşeceği söyleniyor. İnşallah öyle olur, ama yıllardır yaşananlarla bugünlerde söylenenler yan yana düşünüldüğünde pek inandırıcı görünmüyor.

İktidarın ülke ekonomisini getirdiği yer özellikle dar gelirli yoksul halk için içler acısıdır. “Türk milleti Hele Karabük halkı hiç böyle bir dönem yaşamadı” diyor. Siyasi iktidarın bu dönem sıkı sıkı sarıldığı “böl parçala yönet” gibi kafatasçı yöntemleri denemek Atatürk ilke ve inkılaplarına, Türkiye Cumhuriyeti değerlerine hiç yakıştırılamıyor. İtibardan tasarruf olmaz denilerek halkın düşürüldüğü acıklı halini “İktidar dan- muhalefetten, “Zorunluluktan” demek olmaz.

Bu zamanda çokça okuduğunuzu sandığım değerlendirmeyi paylaşayım istedim.

“Bektaşi Mısıra gitmiş. Devir Mısır Hidivi Mehmet Ali Paşa devri…

Bektaşi Pazarda dolaşırken, Çok güzel bir atın üzerinde pırıl-pırıl sırmalı güzel kıyafetli belinde altın kabzalı kılıç takılı bir süvari görmüş…

Esnafa; “Bu yiğit kim ola ki diye sormuş.

Esnaf; Mehmet Ali Paşa’nın kullarından biri” diye yanıt verince Bektaşi başını göğe kaldırıp şunları demiş; Ey güzel rabbim… Bir Mehmet Ali Paşanın Kuluna Bak, Birde senin kulunun haline.

RAMAZANINIZ MÜBAREK OLSUN

Esen kalın.       

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.