Karabük’te sağlık konusunda her zaman şikayet var. Vatandaş olarak hekim randevu sisteminden ve randevu bulamamaktan şikayetçiyiz. Hasta olup hastaneye gittiğimizde teşhis koyulamamasından şikayetçiyiz, tetkikleri yaptırmak için 6 ay sonrasına randevu verilmesinden şikayetçiyiz, velhasıl bu sağlık sektöründe şikayetler hiç bitmiyor.
Ancak sağlık çalışanları da kendilerini yönetenlerden şikayetçi. Genç sağlıkçılar sendikası geçen hafta bir basın açıklaması yaptılar. Şikayetlerini dile getirdiler;
“İstiyoruz ki kurumlardaki yöneticiler yöneticiliğini yapsın. Taraf tutmasın. Adil olsun. Bizler de ülkemiz için çalışalım. Üretelim. Dünyanın en kaliteli sağlık hizmetini sunalım. İnsan onuruna yakışır standartlara ulaşalım. Tarafımıza üyelerimizden ve diğer sağlık personelinden iletilen sorunlar tüm girişimlerimize rağmen çözüme kavuşturulamamıştır.”
İl Sağlık Müdürlüğü ile Karabük’teki hastanelerde yönetici kademesinin taraf tuttuğunu söyleyen genç sağlıkçılar , artık huzurumuz kalmadı. Sürekli bize mobing uyguluyorlar demek istiyorlar sanırım. Siyasetin kol gezdiği ülkemizin her kurumunda olağan bir hale gelen bu ayrıştırıcı zihniyetler işte her iki tarafın da şikayet ettiği, huzursuz olduğu ve mutsuz olduğu bir ortam yaratır.
Karabük’te bu ortamı yaratan yönetici kadroları şunu bilsin ki sağlık çalışanları eğer huzurlu olmazsa, hasta bu işten zarar görür. Vatandaş odaklı çalışması gereken ve insan hayatının emanet edildiği sağlık kuruluşları kimsenin ötekileştirme yapacağı bir platform değildir.
Bu tür ayrımcılığa maruz kalanların şu anda cılız da olsa sesi çıkıyor. Ama vatandaşın sesi gür çıkmaya başlarsa o yöneticiler yerinde duramayacaktır. Temel unsur vatandaş memnuniyeti ise sağlık çalışanlarının hasta memnuniyetini düşünmesi gerekirken yönetici korkusunu yaşamasını esefle karşılıyoruz.
ESEN KALIN; SAĞLIKLA KALIN …