Özel gereksinimli Meryem isimli bir çocuğun oyun parkına kabul edilmesi sırasında, işletme sahibi Semra Çalışkan’ın yazdığı bir not, o gün orada bulunan herkesi derinden etkiledi. Annesine verilen notta, “Meryem benim misafirim ödeme alınmayacak” ifadeleri ve Semra Çalışkan’ın imzası yer alıyordu. Yıllar sonra bu anlamlı davranışın kahramanları olan işletme sahipleri Semra Çalışkan ve Uğur Çalışkan, o günü ve özel gereksinimli çocuklara olan yaklaşımlarını TİHA muhabirine anlattı.
Son günlerde özel gereksinimli çocuklara yönelik kimi ayrımcı tutumların gündeme geldiği bir ortamda, tam tersi bir tutum sergileyen ve özel gereksinimli çocuklara özel ilgi gösteren Semra Çalışkan’ın bu tutumu kamuoyunda büyük takdir topladı. Oyun parkında gerçekleştirilen röportajda, dört yıl önceki yazdığı “Meryem benim misafirim ödeme alınmayacak” notun gösterilmesi üzerine Semra Çalışkan duygusal anlar yaşadı. “Çok duygulandım. Aileyle hiçbir bağım yok. Sadece o gün ve an tesadüf olarak oradaydım. Ben bir insan olarak içimden geldiği gibi davrandım.” ifadelerini kullandı. Çalışkan, o günü dün gibi hatırladığını vurgularken, “Meryem’in oyun parkında ki arkadaşlarına bakışı ve duruşu beni çok etkiledi o an annesinin gözlerindeki endişe ve çaresizliği gördüm. Bir anne olarak da bu durumun acısını yüreğimin derinliklerinde hissettim ve hemen Meryem’i oyun alanına aldım.” dedi. Çalışkan olaya ilişkin duygularını “o an benim için unutulmaz bir andı çünkü bir anne olarak, bir annenin evladı için gösterdiği kaygının yerini rahatlamanın almış olması tarifi zor bir duyguydu” şeklinde ifade etti.
Çalışkan, özel gereksinimli çocukların topluma kazandırılmasının önemine vurgu yaparak, “Onlar bizden biri. Herkes bence bunu böyle görmeli. Benim çocuğum da olabilirdi, sizin çocuğunuz da olabilirdi ve Meryem gibileri bence buraya gelen bütün çocuklardan çok daha özel, çok daha kıymetli. İşletmemiz için de öyle, Uğur Bey için de öyle, bizim için de öyle” ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 17 yıldır çocuk eğlence sektöründe faaliyet gösterdiklerini belirten Uğur Çalışkan ise, ayrımcılığın kendileri için kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Bütün çocuklarımız özel bizim için. Bunları belli bir gruba sokmak veya dışlamak bırakın işletmeciliği insanlığa sığmaz. O sebeple Meryem bizim için özel biri değil, bizden biri” dedi.
Özel gereksinimli çocukların toplum içinde daha çok yer alması ve diğer çocuklarla bir araya gelmesi gerektiğini belirten Semra Çalışkan, “Özel kelimesi bence oradan kalkmalı. Şimdiye kadar bu kıymetli çocuklarımız tarafından oyun parkurumuzda herhangi bir sorun yaşanmadı. Tam tersine çok sevgi dolu, çok pozitifler” dedi.
Çalışkan, yaşlılığın ve olası engellerin herkesin başına gelebileceğini hatırlatarak, bu tür ayrımcılıkların yanlış olduğunu belirterek, İşletmelerinin kapılarının sadece özel gereksinimli çocuklara değil, kimsesiz çocuklara da her zaman açık olduğunu ve onlardan hiçbir ücret talep etmediklerini dile getirdi.
Uğur-Semra Çalışkan çifti duyarlı davranışlarıyla büyük takdir topladı.
Hassasiyetin Kaynağı: Hayatı doğru değerlendirmek ve iyi insan olmaya gayret göstermek
“Bu hassasiyetiniz nereden geliyor?” sorusuna Uğur Çalışkan’ın cevabı net oldu: “İnsan olmak. Hayatı doğru değerlendirmek ve iyi insan olmaya gayret göstermek. Başka bir şey değil. Hepimiz çocuktuk.” İfadelerini kullandı.
Semra Çalışkan ise eşinin çocuklarla ilgili hassasiyetini her zaman örnek aldığını belirterek, “Her sene Sevgi Evleri’ndeki çocukları ağırlıyoruz onları oyun parkurunda ağırladıktan sonra ne yemek istiyorlarsa ikram ediyoruz ve onlara unutulmaz bir gün yaşatmaya çalışılıyoruz” dedi.
Çocuk Oyun Parkı sektöründe bir standart yok
Uğur Çalışkan, oyun alanları sektöründe bir yönetmeliğin ve standartların olması gerektiğini vurguladı. Herkesin oyun alanı açabildiğini ancak bu sektörün yeterince ciddiye alınmadığını ve ilgili bakanlık tarafından bazı düzenlemelerin yapılması gerektiğini düşündüğünü dile getirdi.
Karabük‘te meydana gelen bu anlamlı olay, sevginin ve insanlığın en güzel örneklerinden biri olarak Tüm Türkiye’ye ve insanlığa dair umutların tükenmediğini gösteriyor. Semra ve Uğur Çalışkan çiftinin bu duyarlı yaklaşımlarının tüm işletmelere ve topluma örnek teşkil etmesi bakımından büyük örnek teşkil ediyor.