Genel seçim, Cumhurbaşkanlığı ve 28. dönem milletvekili seçim takviminde zaman epey yol aldı.
Genel seçimlerimizin baş aktörleri Cumhur başkanı adaylarının belirlenmesi, oy pusulasındaki yerlerinin tespiti için kura çekilişi yapıldı.
Siyasi partilere28.ci dönem milletvekili adaylığına müracaat ederek aday adayı olanları arasından adaylığa terfi ettirilenlerin sıralamaları gerçekleştirildi. Listelerin kesinleştirilmesine yönelik yapılan çalışmalar sürdürülüyor.
Yüksek Seçim Kurulu, Siyasi partilerin, ittifakların birleşik oy pusulasındaki yerlerini kura ile belirlenmesi, İttifak ve siyasi partilerin oy pusulasındaki yerleri ile ilgili kuraların, İttifakların ve siyasilerin oy pusulalarındaki yerlerinin netleşti.
Millet vekilliği için hazırlanan aday listeleri Yüksek Seçim Kuruluna verilerek 14 Mayıs Genel seçimlerine, demokrasilerin şölen anına uzanan mesafede oldukça uzun yol alındı.
Seçim takviminde katedilen mesafe, alınan yol söz konusu olduğunda akla zamanın çalışmalarını resmeden bir yol hikayesi geliyor akla. Paylaşayım istedim.
“Eskiden böyle dönemlerde karar verici ya da seçiciler adayların hızla partilerine gelmek için geçeceği yola bir insanın kaldırmakta zorlanacağı ağır ve büyük taşlar koyar,
Bakalım, partiye gelen adaylar taşı gördüklerinde ne yapacaklar diye izlerlermiş.
Bir gün bir aday adayı gelmiş yolun ortasında duran taşın etrafında dolaşmış kısa bir düşünüşün ardından gidip başkan ve yöneticiler le konuşayım taşı kaldırmak için yeni bir kadro ihdas ettireyim birisini çalıştırılmasını önereyim demiş, taş yerinde, yanından geçip gitmiş.
Sonra başka bir aday adayı gelmiş o da taşın bir sağına bir soluna bakmış hızla uzaklaşırken bari başkan ve yönetimle konuşayım, kim koyduysa cezalandırılmasını önereyim diyerek oradan ayrılmış.
Daha sonra toplumun her kesiminden nice aday adayları gelmiş taşın yanından geçmiş her biri kendine göre yöntemler önermiş, taş oradaymış.
Daha sonra sırtında eşya sepetiyle başka bir aday adayı gelmiş bakmış yolun ortasında bir taş duruyor. Sırtındaki sepeti çıkarıp kenara koymuş, sonra Ya Allah Bismillah diyerek taşa sarılmış kaldırmış yolun kenarına koyuvermiş. Tam da eşya sepetini alıp gidecek. Bakmış taşı kaldırdığı yerde bir zarf, içinde bir not, notta adaylığa terfi ettiniz yazıyormuş.
“Bu talimat taşı kaldırmaya karar verenlere, taşın altına elini sokmayı becerenlerindir.” Bu taşın altına elini sokma hikayesi bundan doğmuştur.
Hikayede sokaktaki taş için “Gerçek şu dur ki insanlar nereye gidiyorlarsa gitsinler, yolların üzerindeki taşları, kalplerin içindeki taşları, akıllardaki taşları, hayatlarındaki taşları ayıklamadıkça güzelleşemiyor hedefe ulaşamıyorlar.
Eğer şehirler güzelleşecekse, kalpler güzelleşecekse, insanlar güzelleşecekse, mekanlar, yürekler güzelleşecekse, içimizdeki ve dışımızdaki kalpler güzelleşecekse yol ortasındaki taşlar kaldırılmalıdır.
Partiler adaylarını seçtiler. Sıra seçmenlerde…