14 Mayıs seçimleri bitmedi, tıpkı bitmeyen maçlarda olduğu gibi kazananı olmamıştı uzatıldı.
28 Mayıs tarihinde yeni Cumhurbaşkanını seçmek koşulu ile 0-0 skorla yeniden yapılacak.
Cumhur başkanlığı seçimlerinin tüm paydaşları sahalara indi. Politikanın ucuz ve kolayını tercih edenler de öyle. Onlar, gerçeklerle gerçek olmayan söylem ve de eylem yarışını çoktan başlattı. Gerçek çizmelerini giyene kadar, yalan dünyayı iki defa dolaşır” sözünün peşinde koşanları artırıldılar nedense…!
“Doğruların ve gerçeklerin üstünü hiçbir şey örtemez, o yeterince hızlı geliyor zaten. Yeni dönem, yeni şeyler bekliyor. Bizde yeni şeyler getireceğiz. Her şey çok daha güzel olacak diyenler dahada çok arttılar.
Cumhur başkanlığı seçimleri ikinci tur çalışmaları için sahalara inen liderlerin en mutedili, gerçeklerin peşinde koşan ı, bence Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi idi.
Kılıçdaroğlu, seçim kampanyasının stratejisini ve dilini radikal bir biçimde geliştirdi ve değiştirdi. Elini masaya vuran sesini yükselten bir Kılıçdaroğlu var artık…
Seçim sürecinin geldiği noktada yaşanan olumsuz gelişmeler, Baharlar vadeden Bay Kemali aldı götürdü, Yerine Suriyelileri ülkelerine göndereceğini yüksek sesle ilan eden, iktidarı PKK ve FETÖ ile masaya oturmakla, domuz bağcıları TBMM ye taşımakla, şahsını ve de ittifakın ı hiç hak etmedikleri söylem ve eylemleri haksızlık olarak değerlendiren ve tepki gösteren Kılıçdaroğlu nu getirdi.
Ve Kılıçdaroğlu’na “Ben terör örgütleriyle asla masaya oturmadım, hiçbir zaman oturmayacağım, devletin bekası enstrümanına karşılık memleketin bekası kavramını devreye soktuğunu. 10 milyonu aşkın sığınmacıların gönderileceğini, doların 30 TL ye ekmeğin 10 TL ye çıkacağının söyledi.
13. Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu Türk milletine yaptığı çağrıların da Ata ittifakı bileşenlerini de merkeze alan, gençliği ve milliyetçi seçmeni kazanmaya yönelen vatanseverlik temelli bir stratejiye yönelik çalışmalara ağırlık veriyor. “Biz bu vatanı sokakta bulmadık, Sonuna kadar mücadele edeceğiz, Gençler ayağa kalkın. Vatanını sevenler sandığa gelsin. Değişimi getirsin…” dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tur çalışmaları14 Mayıs seçimlerinin yorgunluklarını giderme, sonuçların gözden geçirme ve değerlendirme dönemi geride kaldı. Şairin dediği gibi “dünde kaldı düne dair ne varsa can cazım. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım” diyenlerde çoğaldı. Giye çıkara zillim saçak olan eskimiş çoraplarını sürekli giymeye ısrar edenlerin sayılar azaldı. Kılıçdaroğlu ve ittifak bileşenleri insanı her şeyden üstün tutan değerler çerçevesinde büyükler küçüklerin sevgi, küçükler büyüklerin saygıyla desteğini istesin, oyunu kullanmaya gitmeyenlere yardımcı olunsun, demokrasinin şölen anı nı herkes doya doya yaşasın önerileri benim kendimi bildim bileli içinde, yanında yakınında olduğum Cumhuriyet Halk partili tabandan tavana üye ve yöneticilerine de bu yakışır diye düşünenlerdenim.
Cumhur Başkanlığı seçiminin uzatma bölümü başladı. Günle 15 günle sınırlı propaganda döneminin son çeyreğine girdik bile.
Değişimden yana olanlar kazanır. Politikada başarının tek kahramanı en çok insana, eşine, dostuna, akrabasına, arkadaşına, konu komşusuna ulaşsın, büyükler küçüklerle sevgiyle, küçükler büyüklerle saygıyla kucaklaşsın, kucaklaşamadıkları ile telefonla, dumanla ve diğer iletişim araçlarıyla ulaşsın 0-0 başlayan uzatma maçı çalışanların lehine çok farklı skorla bitsin, “Ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen isteyenler kazansın isteyenlerdenim.
Bu konuda bütün eşitlikçilerin, Atatürkçülerin, Cumhuriyetçilerin, Milliyetçilerin, ötekileştirilenlerin, Demokratik yaşam özlemcilerinin herkesin görev üstlenmesi gereklidir diye düşünenlerdenim.
Seçimleri, ülkeyi yaşanmaz hale getiren sistem değişmesin isteyenler kazanır da ülkede işler kötü gittiğinde, biri ayağa kalkar suç yönetenlerin mi, onları seçenlerin mi diye sorsa, ben o sorunun muhatabı olmak istemezdim.
Benim oy verdiğim aday kazanırsa “ her şey çok daha güzel olacak” derdim.
Kaynak: Necati Karaoğlu