
Baylan Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve Haddeciler Derneği Başkanı Pehlivan Baylan, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 49. Yılı kutlamaları kapsamında düzenlenen bir programda anılarını anlattı.
Kıbrıs anılarını anlatan Baylan, “Ben aslında çok duyguluyum. Biz savaşa gittiğimizde 21 yaşındaydık . Kırıkkale 28. Tümen 61 piyade alayından gittim. Giderken bir hafta önceden komutanlarımızla hazırlandık. 20 Temmuz sabahı da harekat başladı biliyorsunuz. Motorize birlik olarak Kırıkkaleden çıktık. Konya, Konyadan sonra Anamur, Anamur’dan aşağı Silifke’ye indik. Tabi harekat başladı o sırada. Yolda giderken bütün motorize birliklerimiz hep su kaynattı. Konyaya daha varmadan bir köyünde durduk. Konvoy durunca hiç unutmuyorum. O köydeki kadını, kızı, erkeği ne varsa getirdiler. Ondan sonra Taşucu’nda Ertuğrul gemisine gittik. Ertuğrul gemisi yanaşamadı. Bizi Mersine aldılar.” dedi.
Mersin Limanı’nda beklerken babasının geldiğini söyleyen Baylan, konuşmasında, “Mersin limanında çadırda yatıyorum rahmetli babam yola çıkmış geldi. Beni arıyor. Bana dediler ki ‘Baban geldi.’. O tek kişilik çadırdan bir çıktım. Babam elindeki çantayı bir attı sarıldık. Birlikte ağladık. 6 saat sonra babam çok ağlıyor tabi . Bana bir cesaret geldi dedim ki, ‘Baba biz 13 kardeşiz. Bu vatan için bir tanesi de şehit gitsin niye ağlarsın ki.’. Babam döndü dedi ki ‘Aslan oğlum, senden bunu bekliyordum, yolun açık olsun.’. Babamla vedalaştık. Komutanım bana görev verdi. 150 tane aracı 2 katlı gemiye gece saat 11’e kadar yüklemeyi yaptık. Ondan sonra hareket ettik. Geminin üstüne çıkıyorum rüzgar esiyor, alta iniyorum alt tarafta bunaltıcı bir sıcak var. Alttı, yukarıydı bir kayzer içerisinde uyumuşum.” dedi.
Sabah ezanı vakti Kıbrıs’ın ucunun göründüğünü söyleyen Baylan, karaya çıkarken kolu bacağı kopmuş, ellerinde değnekler, başı sarılı, eli sarılı yaralılar olduğunu dile getirerek, “Onlar da bekliyorlar gemiyle geri dönecekler. O ara biz Girneyi aldık, Lefkoşa duruyor. Kıbrıs’a ilk çıktık. Herkes tek başına kaldı. O ilk çıktığım iki saat isterseniz heyecan deyin isterseniz ölüm korkusu deyin, iki saat çenem otomatik makine gibi vuruyor. İki saat sonra Allah’a dua ettik. Kendime geldim. Ondan sonra bir şahin, bir kartal, tam bir Türk askeri oldum. Rum arıyoruz ki öldürelim. Anılarımız tabiki çok. Ben Kıbrıs’a giderken terhisime 70 gün vardı.” dedi.
“Kıbrıs’ı aldığımızın meyvesini bugün görüyoruz. Eğer Kıbrıs’ı almasaydık bugün Mavi Vatan yoktu , Akdeniz yoktu. Düşmanımız çok.” diyen Baylan, “Ben bu vesile ile kusuruma bakmayın ben duygusal bir insanım gözlerim doldu. Önce tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazi arkadaşlarıma da sağlıklı, uzun ömürler geçirmelerini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.” dedi.
Kaynak: S. Oğuzhan Doğan