Merhaba

GÜLMEYİ UNUTTUK

Son yıllarımızı politikacılarımız hayal üreterek, büyük çoğunluğumuz hayallerimizin gerçek olmadığını görmenin hüznünü yaşayarak geçirdik. Sosyal- siyasal- ekonomik ve böylesi yaşamsal memnuniyetsizliklerin neden olduğu hüznün insan sağlığına zararlarını, gülmenin yararlarını uzmanlarından kim bilir kaç kez dinlemiş, Kaynağı uzmanlarının olduğu, gülmeye dair paylaşımları okumuşuzdur.

Velhasıl, zor zamanların olumsuz koşullarının yarattığı güçlüklerin doğurduğu sıkıntılar nedeniyle tebessüm etmeyi unuttuk. Gülmeyi, kahkahayı hepten unuttuk. Bizim ülkemizde büyük- küçük, okumuş-okumamış, zengin- fakir, sağlıklı- sağlıksız, doktor- hasta, alim-zalim kime sorsanız gülmeyi, gülmenin yararlarını, gülememenin zararlarını hemen herkes bilir. Malum tuzu kuru olanlar bilir mi bilemem de! Ne hikmetse dönemin politikacılarının büyük çoğunluğu da galiba bilmiyor. Oysa biz, Cumhuriyet kentli Karabüklüler sosyal yaşamın üzerini örten kara bulutlar ve daha bir sürü sebeplerden dolayı dinlenmeyi, eğlenmeyi gülmeyi unuttuk. Bırakalım kahkahayı, tebessüm e bile hasret kaldık. Canlılık hali devam ediyorsa eğer, Yaşam koşulları, olumsuzluklar ve diğer nedenlerden etkileniyorsa, insan olan her insan gülmeye elbette ihtiyaç duyar.

Bilenler; “Gülmeyi Neşeli bir ruh halinin yansıtanı, bir iletişim biçimi, mutlu ve müreffeh yaşamın dışa vurumu diye de tarif eder. Gülmenin insan yaşamına sayısız yararları olduğundan söylerler. Mesela; Gülmek en stresli ya da kızgın olduğumuz anda bile bizi yaşadığımız sinir bozucu andan kısa süreliğine de olsa arındırır rahatlatır. Gülmek sadece yüz ifadelerinin değişmesine değil vücutta bir dizi kimyasal değişikliklerin nedeni olduğunu uzmanları söylerler. İyi doyurucu bir kahkahanın çok derde derman olduğunu anlatırlar. Gülmek bir yana tebessüm’ ün bile kana en hızlı karışan ilaç olduğundan söz ederler. Oysa son yılların zor ekonomik zorluklarını aşmak zor zaman ve de zor koşullar nedeniyle bırakın gülmeyi tebessüm ü bile unuttuk Sos-yo-ekonomik sıkıntıların, dünya insanlarını kasıp kavuran hastalıkların, doğal afetlerin neden olduğu hüzünler deryalar kadar oldu. Yaşanılan Siyasi gerginlikler, ekonomik güçlükler ülkeyi saran yoksulluklar….

Çoğumuzu gönül huzuru ile gülemez hale getirdi. Oysa gülmek, Tanrının insanlara bahşettiği en güzel özelliklerden biridir. Ben gülmenin zararlı olmadığına inananlardanım. Herkesin gülmesini gülümsemesini canı gönülden isteyenlerdenim. Bu arada fotoğrafçılara da haksızlık edilmesin isterim. Görüntü güzel olsun diye gülmemizi isteyen başka kimimiz kaldı ki. Esen kalın.