Genel seçimlerde Karabük’te başarılı olan Yeniden Refah Partisi Karabük teşkilatına ve teveccüh gösteren Karabüklülere teşekkür ederek konuşmasına başlayan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, “14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin ülkemize, milletimize, Karabükümüze, devletimize hayırlı olmasını hatta bütün İslam Alemine ve insanlığa hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Milletimiz büyük bir olgunlukla, çok yüksek bir katılımla seçimlerde tercihini yaptı. Ferasetiyle, basiretiyle ve her zaman ki gibi milli ve manevi değerlerine sahip çıkan bir millet olarak doğru bir tercihte bulundu. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çoğunluğu Cumhur İttifakı’na verdi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Sayın Cumhurbaşkanımıza bir kez daha görev verdi.” dedi.
“Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucu üzerinde belirleyici etkiye sahip olan parti Yeniden Refah Partimiz olmuştur.” diyerek konuşmasını sürdüren Erbakan, “%3’e yakın bir oy oranı, 1 milyon 529 bin oy ve 5 tane milletvekilini kendi seçmeniyle kendi alnının teriyle kendi listelerinden meclise göndermeyi başarmıştır. Bazı partilerin yaptığı gibi başka partilerin listesinden, başka partilerin oyuyla, başka partilerin seçmeniyle, gücüyle değil kendi listesiyle kendi seçmeniyle kendi alnının teriyle bu sonucu ilk girmiş olduğu seçimde elde etmesi son derece önemli olaydır. Bu sebeple öncelikle aziz milletimize bu teveccühü bizlere gösterdikleri için teşekkür ediyoruz.” dedi.
Türkiye genelinde oy oranı bakımından 3. ilin Karabük olduğuna değinen Erbakan, “Karabük halkına, siz değerli Karabüklülere de en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Allah sizlerden razı olsun. Karabük’te yüzde 8’in üzerinde bir oyla Türkiye’de en yüksek oy aldığımız 3. il olduk. %7 ülke barajını aştığımız 4 ilden biri oldu Karabük. Bundan dolayı da biz de çok memnuniyet duyuyoruz. Daha önce illerimizi sıralarken üye sayımıza göre üye oranına göre sıralıyorduk. Karabük geri sıralarda yer alıyordu. 14 Mayıs Seçimlerinden sonra birden bire Karabük sıra atlayarak 3. sıraya yerleşti. Cenab-ı Allah daha büyük başarıları, daha büyük zaferleri Karabük’te yaşamayı nasip eylesin.” dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan genel seçim sonuçlarının Milli Görüşün yegane temsilcisinin Yeniden Refah Partisi olduğunu tasdiklediğini dile getirdiği konuşmasında, “İktidar gücüyle, hazine yardımıyla, dış güçlerin desteğiyle, medyanın gücüyle, holding patronlarının desteğiyle, estirilen rüzgarlarla, cilalayıp partlatma operasyonlarıyla bu sonucu elde etmedik. Bu sonuç 4.5 seneden beri bu fedakar teşkilatların alın teriyle elde edildi. Son derece kıymetli bir sonuçtur. Bu kadar kısa sürede bir çok imkansızlığa ve olumsuzluğa rağmen bu sonucun alınması milletimizin kalbinde hala daha Merhum Liderimiz Erbakan Hocamızın ve Milli Görüşün önemli bir yeri olduğunu, çok önemli bir mirasın sahibi olduğumuzu açıkca ortaya koymuş oldu. Bu seçimin diğer bir önemli sonucu Milli Görüşün yegane temsilcisinin Yeniden Refah Partimiz olduğunun ortaya çıkmasıdır. Daha önce söylemlerimizle, projelerimizle, istikametimizle, siyaset anlayışımızla, Yeniden Refah Partisi’nin Milli Görüşün tek temsilcisi olduğunu ifade ediyorduk. Ancak milletimizin desteği ve teveccühü de milletimizin de Milli Görüşün temsil makamının Yeniden Refah Partisi olduğu tasdik ettiğini ortaya koymuştur. Biz Milli Görüş tarihinde her zaman ilk önce meclise girdik. Sonra ki seçimde de Milli Görüş iktidara geldi. Biz de diyoruz ki yeni dönemde de aynısı olacak. 2023’te Milli Görüşü, Yeniden Refah Partimizi meclise taşıdık. 2028’de de iktidara taşıyacağız inşallah.” dedi.
Yeniden Refah Partisi’nin ahiret öncelikli bir siyasi hareket olduğunu ifade eden Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, dünyacı bir siyasi hareketin kendi makamını, kendi cebini düşündüğünü belirttiği konuşmasında, “Eğer bir siyasi hareket ahiret öncelikli hareket ediyorsa dünyaya da faydası olur. İnsanlığa da faydası olur. Ahiret önceliği değil dünyacı bir siyasi hareketse insanlara faydası olmaz. Kendisine faydası olur. Kendi nefsini, kendi ismini, kendi makamını mevkiisini kendi geleceğini düşünür. Kendisi dışında insanlara faydası olmaz. Allah rızasını gözetiyorsa, ahireti düşünerek hareket ediyorsa, siyaseti ibadet olarak yapıyorsa bu dünyada da en hayırlı hizmetleri yapar. Milletin derdine derman olur. Nefsini gözetiyorsa, dünyacı bir siyaset yapıyorsa, siyaseti ticaret olarak yapıyorsa, ülkeye, millete bir katkısı faydası olmaz. Kendi makamı için, kendi cüzdanı için, kendi geleceği için çalışır. Bu nedenle ahiret öncelikli siyaset yapan Milli Görüş Hareketinin zihniyetinin 5 milletvekili ile de olsa Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilmesi milletimizin, ülkemizin, İslam aleminin ve insanlığın faydasınadır.” dedi.
Türkiye’nin önceliklerinde manevi kalkınmanın temin edilmesi ve maddi kalkınma için çalışılması gerektiğini ifade eden Erbakan, ahlaki ve manevi gelişmenin her şeyden önce geldiğini vurguladığı konuşmasında, “Milli görüş demek önce ahlak ve maneviyat demektir. Merhum Erbakan Hocamız önce ahlak ve maneviyat sancağıyla yola çıktı, ‘Bir ülkenin asıl gücü ve zenginliği tankı, topu, tüfeği, parası değil imanlı ve inançlı evlatlarıdır.’ dedi. ‘Eğer ahlak ve maneviyat olmazsa dünyanın en iyi cerrahını doktorunu yetiştirirsin, gider bu adam para için adam keser.’ diyordu. Bunun örneklerini medyada görüyoruz. Ahlaki manevi olgunluğu yok ahiret bilinci yok. Öyle olunca daha fazla para kazanayım diye çalıştığı hastane daha çok ciro yapsın diye gerekli olmadığı halde ameliyat yapıyor. Dünyanın en mükemmel bilgisayar programcısını yetiştirdin. Dünyanın en önde gelen bilgisayar mühendisini yetiştirdin. Ahlak ve maneviyatı bu çocuğa vermezsen bu ilmi gider internet üzerinden banka hesaplarını hackleyip kendi hesabına para aktarmakta kullanır. Erbakan Hocamızın örnekleri. Dolayısıyla ahlaki ve manevi kalkınma olmadan sadece bilimsel olarak bir gelişme sağlasanız bu faydadan çok zarar getirir. İlim alanında gelişme, bilimsel gelişme ahlaki ve manevi gelişmeyle birlikte olursa bir mana ifade eder.” dedi.
Ahlakın ve maneviyatın olmadığı toplumda herkesin başına bir jandarma, her jandarmanın başına da bir insan konması gibi sonsuz bir durum örneği veren Erbakan, “Biz kalplere bir tane jandarma koyacağız. Ahlak ve maneviyat, ahiret bilinci, 5’in 4’ten büyük olduğunu bildiği kadar 4 helalin 5 haramdan büyük olduğunu bilen nesillerin yetiştirilmesi. Deprem böglesindeydim. Depreme karşı hazırlıklı olmak, tedbir almak dahi ahlak ve maneviyata gelip dayanıyor. Diyor ki ‘Burada belediye başkanı daha fazla rant elde edeyim diye sulak arazileri imara açtı. Yapı denetim firması çürük binaya cebine para koydular sağlam raporu verdi. Müteahhit daha fazla kar edeyim diye malzemeden çaldı.’ Depremden sonra %70-80 hasarlı binanın sahibi gitti, rüşvetle hasar oranını %10’a düşürttürdü. Binası yıkılmasın, masrafa girmeyeyim, yeniden bu binayı satayım, yeniden kiraya vereyim. 3-4 sene sonra bir deprem daha olsa bu binada insanlar ölecek. Ölsün. Ben insanları düşünmüyorum ki cebime girecek parayı düşünüyorum. Ben dünyacıyım. Allah muhafaza. Ne kadar düzenleme yapsanız, ne kadar tedbir alsanız, ne kadar yasa çıkartsanız kalplere jandarma koymadan, ahlak ve maneviyatı toplumda hakim kılmadan bu sorunların önüne geçmeniz mümkün olmaz. Onun için manevi kalkınmaya önem vereceğiz. Bir defa bunun yolu müfredatın, eğitim sisteminin ahlaki ve manevi kalitesi yüksek nesil yetiştirecek hale getirilmesine bağlı.” dedi.
Konuşmasında aile yapısına da değinen Erbakan, “Medya ahlakı iğfal ediyor. Yayınlanan diziler, yarışma programları, sabah programları ortada. Eğitim düzenleneceği kadar çocukların gençlerin en çok vaktini geçirdiği medyanın da islah edilmesi lazım. Ahlaki ve manevi kalitesi yüksek neslin en önemli şartı sağlıklı bir aile yapısı. Batının bugün ahlaki ve manevi olarak çökmesinin sebebi aile mefhumunun ortadan kalkması. Bugün Türkiye’de de evlenme oranı azalıyor, boşanmalar artıyor. Evlenme yaşı ilerliyor. Öyleyse bizim aile konusuna en büyük önemi vermemiz lazım. Ailenin korunması yolunda da hem eğitimin etkisi var hem medyanın etkisi var hem de batından ithal yuvaları yıkan aile ve sosyal politikalar alanındaki düzenlemelerin islah edilmesi lazım. Bunun için mücadele edeceğiz.” dedi.
Konuşmasında İmam Hatip Liselerinin taşıdığı manadan ayrıldığı belirten Erbakan, “İmam Hatip okullarının taşıdığı mana ile uyumlu hale getirilmesi, müfredatın eğitim sisteminin 5’in 4’ten büyük olduğunu öğrettiği kadar 4 helalin 5 haramdan daha büyük ve kıymetli olduğunu öğrettiği bir sistem haline getirilmesi, torpil, yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, terör, şiddet, boşanmalar bütün bu sıkıntıların felaketlerin ilacı ahlaki ve manevi kalkınma. Bu nedenle mecliste bu konuda mücadele edeceğiz. LGBT gibi sapkın oluşumların faaliyetlerinin durdurulması, bunun propagandasının önüne geçilmesi için mücadele edeceğiz.” dedi.
Türkiye’deki öncelikler arasında maddi kalkınmanın da olduğunu vurgulayan Erbakan, ahlaki ve manevi olgunluğa erişilmiş olsa bile maddi kalkınma olmadan saadet olmayacağını ifade ettiği konuşmasında, “Maddi kalkınma da saadetin en önemli şartlarından bir tanesi. Ahlaki manevi olgunluğa eriştik ama geçinemiyoruz. İşsiziz. Çoluğumuzun çocuğumuzun istediği bir şeyi almaktan aciziz. Böyle saadet, selamet olmaz. Maddi kalkınmanın da sağlanması lazım.” dedi.
Erbakan, Karabük’ten yeni hükümete yapması gerekenleri anlattı
Vatandaşın genel seçimlerde ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yapması gerekeni yaptığı ifade eden Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, “Bakınız bu millet 14 Mayıs’ta da 28 Mayıs’ta da bütün yaşadığı sıkıntılara rağmen bütün geçim derdine rağmen, fakirliğe, işsizliği rağmen bu ülke yeniden 28 Şubatın karanlığına dönmesin, LGBT’ciler, din düşmanları, ateistler, komünistler bu ülkede iktidar olmasın diye çok önemli bir tercih yaptı. Üzerine düşen görevi yerine getirdi. Şimdi yapılması gereken yeni kabinemizin, yeni hükümetin yapması gereken, bu maddi sıkıntıların ortdan kaldırılması, enflasyonla mücadele, işsizliğin ortadan kaldırılması, hayat pahalılığının azaltılması, alım gücünün, refah seviyesinin arttırılması için gerekli adımların atılması. Bizim en çok önümüze çıkan mesele bu. ‘Cumhur İttifakına destek olduk. Sayın Cumhurbaşkanımıza oy verdik, destekledik ama bizim ekonomik sıkıntımız var, geçim derdimiz var. Bunların çözülmesi lazım.’ diyorlar ve çok haklılar.” dedi.
Sakin bir şekilde yaptığı konuşmada hükümeti eleştiren Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, tavsiyelerde bulunarak, “Borçlanmadan ve faizden kurtulmamız lazım. Faizden kurtulmanın yolu politika faizini düşürmekle olmaz. Borçlanmayı önleyeceksin. Borç aldığın müddetçe faizden kurtulman mümkün olmaz. Kamuda israfın önlenmesi lazım. Kamuda israf üst seviyede. Bununla beraber Kamu-Özel İşbirliği, Yap-İşlet-Devret projelerindeki haksız kazançların, suistimallerin, israfın önlenmesi lazım. Kaynak üretirken de borçlanarak, zamla, vergiyle, millete yük yükleyerek veya devletin, milletin varlıklarını satarak yok ederek değil, milli kaynak paketleriyle kaynak üretilmesi lazım.” dedi.
Konuşmasında “Devletin görevi sadaka dağıtmak değildir.” diyen Erbakan, “Kömür, gıda yardımı, erzak paketi dağıtmak değildir. Devletin görevi, hükümetin görevi, o muhtaç haldeki insanları, o muhtaç durumdan kurtaracak adımları atmaktır. Onların alım gücünü arttırmaktır. Onların kimseye muhtaç olmadan konforlu şekilde hayatını sürdürebileceği bir gelir seviyesine ulaştırmaktır. Bunun yapılması lazım. İşçiye, memura, emekliye olması gereken düzeyde maaş zamları, küçük esnafa, çiftçiye faizli borç kredi değil can suyu hibeleri, sanayide üretimde kullanılan enerjide, doğalgazdan elektrikten vergi alınmaması, girdi maaliyetlerinin düşürülmesi, çiftçinin elektriğinden, mazotundan vergi alınmaması, gübre başta olmak üzere tarım üretiminin girdilerinin devlet tarafından süpvanse edilmesi, tarım ürünlerine yüksek taban fiyat verilmesi, çiftçinin, hayvancılıkla uğraşan kesimin yaptığı faaliyet sonunda para kazanacak bir hale getirilmesi. Şu anda para kazanmıyor daha çok elinde, avcundakini kaybediyor. Küçük esnafın, çiftçinin ve vatandaşın banka borçlarının fazilerinin 1 kereye mahsus olmak üzere devlet tarafından üstlenilmesi, ilave vergi ve zamlardan kaçınılması, vergi sisteminin adil bir hale getirilmesi. Bugün Türkiye’deki vergi sistemi fakirden daha çok zenginden daha az vergi alıyor. Tam tersinin olması lazım. Bütün bu adımlar ve bununla birlikte işsizlik Türkiye’nin önemli problemi.” dedi.
1 buçuk milyon diplomalı işsiz olduğunu ve üniversite mezunlarının tekstilde, çay ocaklarında, süper marketlerde çalıştığını dile getiren Erbakan, “10 milyonluk işsizler ordumuz var. Yunanistan’ın nüfusundan daha fazla. Bu noktada devletin adım atması, gerekirse devlet özel sektör iş birliği ile adım atılması gerekir. Köprüleri, otoyolları, havaalanlarını, tünelleri, hızlı trenleri yaptık ama artık istihdama yönelik, üretime yönelik, yatırımların yapılması adımların atılması lazım. Genç nüfusumuz bizim en büyük zenginliğimiz. Ama bu gençlere istihdam imkanı sağlayamıyoruz.” dedi.
Yeniden Refah Partisi’nin projelerinin ortada olduğunu ifade eden Erbakan, çalışmaların ve seçimde söylediklerinin mecliste takipçisi olacaklarını dile getirdiği konuşmasında, “81 ilimize 681 Refah Projesi kitabımızı biz ortaya koyduk. Türkiye’nin dört bir yanında üretime yönelik, ihracata yönelik, istihdama yönelik hangi tesis hangi fabrika kurulacak bunun projesini ortaya koyduk. Bu adımların da mutlaka ivedilikle hayata geçirilip maddi kalkınmanın da tesis edilmesi lazım. Bütün bunların Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde takipçisi olacağız. Yine seçim döneminde konuşmalarımızda sık sık ifade ettiğimiz mağdur kesimlerin mağduriyetlerinin giderilmesi, atanamayan öğretmenlerimiz, uzman çavuşlarımız, taşeron işçilerimiz, belediyelerin iktisadi teşekküllerindeki işçilerin kadro problemleri, özlük hakkı problemleri, bekçilerimizin, sağlık çalışanlarımızın talepleri, kamu mühendislerinin maaşlarının iyileştirilmesi, fahri kuran kursu hocalarımız, vekil imamlarımız, bütün bunlarla birlikte staj ve çıraklık mağdurları, emeklilikte yaşa takılanlar düzenlemesinde bu sefer de 1999 yılına takılanların mağduriyetlerinin giderilmesi, engellilerimizin talepleri ve burada sayamadığımız pek çok mağduriyetlerin de inşallah çözülmesi için bu milletin derdine derman olabilmek için mecliste çalışma yapacağız. Bu konuların inşallah takipçisi olacağız.” dedi.
Kaynak: S. Oğuzhan Doğan