Emtia piyasası tarifelere ilişkin belirsizliklerin gölgesinde kalmaya devam ederken altın parlamaya devam etti

Emtia piyasası tarifelere ilişkin belirsizliklerin gölgesinde kalmaya devam ederken altın parlamaya devam etti
Yayınlama: 10.05.2025
A+
A-

Emtia piyasasında geçen ay ABD’nin tarifelerine ilişkin belirsizliklerle satış baskısı hakim olurken rekor tazeleyen altın pozitif ayrışan az sayıda ürün arasında yer aldı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı tarifeler konusunda değişik beyanlarda bulunması, emtia piyasasında risk iştahını azaltan önemli faktörler arasında yer aldı.

ABD’nin tarifelerine ilişkin belirsizlikler emtia piyasasında satış baskısına neden olurken ticaret savaşının kızışabileceğine dair endişeler, bu satış baskısının daha fazla derinleşebileceğine dair riskleri öne çıkardı.

ABD Başkanı Donald Trump, 2 Nisan’da, aralarında Çin’in de olduğu ticaret ortaklarına “karşılıklı tarifeler” kapsamında ek gümrük vergileri açıklamıştı.

Çin’in karşılık vermesiyle iki ülke arasında başlayan tarife restleşmesi sonunda ABD, Çin’e uyguladığı gümrük tarifesini yüzde 145’e kadar çıkarmış, Çin de ABD’ye yüzde 125 gümrük tarifesi getirmişti.

Analistler, Trump’ın, Çin hariç diğer ticaret ortakları için ek tarifeleri 90 gün süreyle durdurduğunu duyurmasına karşın diğer büyük ithalat vergilerinin önemli hasara yol açtığını ve ABD ekonomisinin bu sonuçlardan kolayca kurtulmasının mümkün olmayabileceğini kaydetti.

Özellikle tarifelerden etkilenen ekonomilerin misilleme açıklamaları küresel büyümenin zayıflaması riskleri önemli ölçüde arttı

Ticaret görüşmelerinde kayda değer bir ilerleme olmaması da emtia piyasasını olumsuz etkiledi.

Beyaz Saray yönetiminin ticaret tarifeleri ABD’de küresel ekonomik yavaşlamayı tetikleyebilecek bir stagflasyon ortamı olasılığını da artırdı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve gelmesiyle birlikte uyguladığı politikalardan kaynaklı küresel ekonomik aktiviteye yönelik endişeler, jeopolitik riskler ve ABD Merkez Bankasının (Fed) politikalarına ilişkin belirsizlikler emtia piyasasında sert dalgalanmalara neden oldu.

Değerli metallerde altın pozitif ayrıştı

Geçen ay ons bazında fiyatlar altında yüzde 5,3 artarken; gümüş yüzde 4,3, paladyum yüzde 4,4, platin yüzde 2,9 azaldı.

Altının ons fiyatı 3 bin 499,99 dolarla rekor seviyeyi test etti.

Altın/gümüş rasyosu da geçen ay 107,2 ile 5 yılın en yüksek seviyesini test etti.

Yatırımcıların Trump’ın karşılıklı tarifelerinin küresel ekonomi üzerindeki etkisinden giderek daha fazla endişe duymasıyla güvenli liman altına talepleri devam etti.

Analistler, ticaret savaşlarının ekonomik gerilemeye yol açabileceği endişeleri arasında yatırımcıların altın talebinin sürdüğünü söyledi.

Öte yandan yatırımcılar altın destekli borsa yatırım fonlarına da yönelmeye devam ediyor.

Trump’ın karşılıklı tarifelere 90 günlük ara vereceğini duyurmasına rağmen riskler ve belirsizliklerin öne çıkması ve tahvil faizlerindeki gerileme de altın talebini destekledi.

Altının, ayrıca stratejik bir varlık olarak jeopolitik risklerden dolayı yükselişini sürdürmesi bekleniyor.

Stagflasyon endişeleri ve merkez bankalarının güçlü alımları altın talebini yüksek tutması öngörülüyor.

Merkez bankalarının son aylarda rezervlerini artırdığını söyleyen analistler, döviz piyasalarındaki oynaklık ve özellikle gelişmekte olan piyasalarda yatırımcıların kayıplardan korunmak için altına yöneldiğini vurguladı.

Rekor fiyatlara rağmen Çin’den fiziki altın talebinin güçlü seyretmesi de dikkati çekiyor.

Küresel ekonomik aktiviteye yönelik endişelerin artması gümüş fiyatlarının düşmesine neden olurken, küresel çapta kötü gelen imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri azalan gümüş talebini ortaya koydu.

Endüstriyel talep ve makroekonomik belirsizlikler gümüşle beraber paladyum ve platin piyasa görünümünü de etkiledi. Bu üç ürünün endüstriyel alanda daha fazla kullanıldığı göz önüne alındığında, büyümeyle ilgili artan endişeler gümüş, altın ve paladyumun talep beklentilerini olumsuz etkiliyor.

Öte yandan paladyum otomotiv sektöründe yoğun bir şekilde kullanılmasından dolayı paladyum talebi daha da kırılgan görünüme sahip.

Baz metaller sert düştü

Baz metallerde geçen ay sert düşüşler görüldü.

Baz metallere bakıldığında ise tezgah üstü piyasada libre bazında fiyatlar bakırda yüzde 9,2, kurşunda yüzde 2,9, nikelde yüzde 3,5, alüminyumda yüzde 5,5, çinkoda yüzde 9,5 azaldı.

ABD’nin gümrük vergilerinin baz metallere olan talebi zayıflatacağı yönünde endişeler var. Küresel ekonomik büyümeye ve buna bağlı olarak emtia talebine yönelik riskler de metal fiyatlarını düşürüyor.

Zayıf küresel büyüme endişeleri de bakır fiyatlarını olumsuz etkilerken dünyanın en büyük bakır üreticisi Şili’nin, 2025 yılı için resmi fiyat tahminini düşüreceğine dair haberler de fiyatların düşmesine neden oldu.

Şili’nin bakır üretiminde artış olması da fiyatları aşağı yönlü etkiledi.

ABD’deki bakır stoklarının artması, dünyanın en büyük metal tüketicisi Çin’den gelen zayıf verilerle, ülkede fabrika faaliyetinin yavaşlaması bakır fiyatlarını olumsuz etkileyen önemli unsurlar olarak öne çıktı.

Uluslararası Bakır Çalışma Grubu da bakır talebi tahminlerini düşürdü.

Enerji tarafına bakıldığında ise nisan ayını yüzde 18,1 azalarak mart ayından bu yana en hızlı aylık düşüşü kaydeden Brent petrolün varil fiyatı nisan ayında 58,2 dolarla Şubat 2021’den bu yana en düşük seviyeyi gördü.

New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gazın İngiliz Termal Birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı ise yüzde 19,3 düşüşle tamamladı.

Enerji grubu zayıf talep endişeleri nedeniyle baskı altında kalmaya devam ediyor. Arz artışına ilişkin riskler de enerji piyasalarını etkiliyor.

ABD’nin gümrük vergileri ve azalan jeopolitik riskler de Brent petrol fiyatlarının düşmesine neden oldu. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ayrıca 2026’da tüketim büyümesinin daha da yavaş olmasını bekliyor.

Küresel ticaret savaşının yakıt talebini azaltacağı endişesi ve piyasada arz fazlası olabileceği korkusu petrol fiyatlarını aşağı çekiyor.

Çin’de başta olmak üzere Asya’daki talebin azalacağına yönelik riskler doğal gaz fiyatlarını olumsuz etkiledi.

Rekor seviyeye yakın üretim, ılıman bahar havası nedeniyle ısıtma talebinin gerilemesi de doğal gaz fiyatlarının düşmesine neden oldu.

Tarım grubunda yön arayışı görüldü

Chicago Ticaret Borsası’nda kile başına fiyatlar, buğdayda yüzde 1,2 pirinçte yüzde 4,6 azalırken, mısırda yüzde 4, soya fasulyesinde yüzde 2,9 arttı.

ABD’de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange’de libre bazında fiyatlar, kahvede yüzde 5,5 artış kaydederken, şekerde yüzde 8,5, pamukta yüzde 1,2 azaldı. Kakaonun ton başına fiyatı ise yüzde 12,5 yükseldi.

Buğday fiyatları, ABD’deki yağışların etkisiyle geriledi. Dünya pirinç üretim tahminlerinin artış göstermesi de pirinç fiyatlarında değer kaybına neden oldu.

Mısır fiyatlarındaki artışta ise ABD’de mısır ihracatçılarına gelen yüksek talep ve ülkede mısır arzı tahminlerindeki düşüş etkili oldu. ABD Tarım Bakanlığı da mısır stok tahminlerini düşürdü.

ABD ve Çin’in arasındaki ticaret savaşından dolayı Brezilya’da üretilen soya fasulyesine Çin’den yoğun talep göstermesiyle soya fasulyesi fiyatları arttı.

Brezilya’daki kurak hava koşullarından dolayı devam eden üretime yönelik endişeler kahve fiyatlarının yükselmesine neden oldu.

Doların Brezilya reali karşısında değer kazanması da kahve fiyatları için destekleyici oldu. Analistler, Brezilya realinin değer kazanmasından dolayı kahve ihracatçılarının kahve ihraç etmekten kaçındığını ve bunun da arz endişelerine neden olduğunu belirtti.

Fildişi Sahili’nde hasadın yetersiz olması kakao fiyatlarının yükselmesine neden oldu.

Üretim tahminlerinin yüksek olması şeker fiyatlarında sert düşüşe yol açtı. Brezilya, şeker üretiminin 2025/26 sezonunda rekor seviyeye ulaşmasının beklendiğini belirtti.

British Sugar’ın ana şirketi Associated British Foods, düşük Avrupa fiyatlarının yol açtığı şeker bölümündeki zarar nedeniyle ilk yarı karının düştüğünü bildirdi.

Küresel büyümeye yönelik artan endişeler ve talebin azalacağı endişeleri de pamuk fiyatlarında azalışla neden oldu.

Saxo Capital Emtia Strateji Başkanı Ole Hansen, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, gümüşün altının yenilenen yükselişine ayak uydurmakta zorlandığını ve altın/gümüş rasyosunun 100 seviyesinin üzerinde sabitlendiğini belirtti.

“Altın, merkez bankaları ve Asyalı yatırımcılardan güçlü bir talep görürken gümüş yarı endüstriyel yapısı nedeniyle zarar gördü bu nedenle şu anda altın talebini destekleyen ekonomik rüzgarlara karşı gümüş bir portföy koruması olarak daha az uygun durumda bulunuyor.” değerlendirmelerinde bulunan Hansen, gümüşteki bu olumsuz durumun nedenlerinin bir tanesinin de Çin’deki güneş enerjisi üretimindeki yavaşlama olduğunu söyledi.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.