ZAMANLA YARIŞ

Canlılık haliniz sürüyorsa eğer ‘zamanla’ yapılan yarışta bir şekilde sürüyor.                                                                                                                                                                                                                              

Uzun zamanlı Yarış olursa mola anları da olur. Karabük ve ilçelerimizde mola mekanları çok, geleni gideni bol, gelmişken iki lafın belini kıralım diyeni çok olur. Zaman Yerel yönetim seçim zamanı olunca  yarışanı da bol olunca konuşanı da bol oluyor. Her şey değişti de ondan mı ne! Nasılsınız – iyi misiniz..  e… daha daha nasılsınız deme gereği duymadan bodoslama lafa dalıyor. Kimi “Türkiye de her şeyi tersine döndürdüler Ülkemizde yaşanan olaylar son derece can sıkıcı, hatta moral bozucu! Biri bitmeden diğeri başlayan hakaretler, laik Cumhuriyete saldırılar, bir dönem öncekileri çıra yakıp aratan çirkin kavgalar tüm yurt severlere azap veriyor. Nasıl bir ülke haline geldik. Memlekette her şey tersine döndü. Ekonomi çökmüş durumda. Enflasyonun düşmesi hayat pahalılığının frenlenmesi hayal! ortada sadece bomboş vaatler var. Bir eli yağda bir eli balda olanların, tuzu kuruların dışında, ağlamayan, sızlanmayan yok gibi. Milyonlarca insan perişan. Anayasa Mahkemesinin kararıyla ‘Laiklik karşıtı’ eylemlerin odağı olduğu tescil edilenlerin ülkedeki yapısal yıkımı durdurması Türkiye’mizi düzlüğe çıkarması mümkün görünmüyor! Ülke böyle dert bataklığında mücadele ederken birde gerici kesimin şeriat isteriz çığırtkanlıklarının ortalığı sarması tehlikeyi dahada büyütüyor” sözlerin içini acıttığı ettikleri acı tebessümlerinden anlaşılıyor.

Bir diğerleri geliyor. “Yaptıklarından yapacaklarından vaatlerinden uzun uzun söz ediyor lafın bir yerinde ‘Biz iktidarız oylarınıza talibiz oy yoksa hizmet yok” sözleriyle dinleyenlerin içinde daha derin iz daha fazla acı oluşturduğu tebessümlerden anlaşılıyor.

Görülen o ki Yerel yönetimde zaman genel den yerel e gelemedi.                                                                                                                                                                                                                                             

Tuzu kuruların dışında kalan, Başta ekonomi olmak üzere her türden olumsuzluklardan nasibini alarak vurgun yemiş sünger avcılarına dönen dar gelirliler özellikle Emekliler kendilerine hala gelemediler   yerel politikacılara “ Laf üstüne laf değil, Taş üstüne taş koyacak projeler üretin” deme gücü bulamadılar da ondan zahir.

“Bilinir ki “Hayat” tecrübelerden ibarettir. Asıl amaç iyi insan, güvenilir insan, örnek alınabilecek insan olmak, güzel işler yapan insan olmak değil midir?                                                                                                                                                

Maraza çıkmasın diye sustuğun zamanlar, kimse kızmasın diye yuttuğunuz konular, kaybetmemek için alttan aldığınız insanlar olmuştur mutlaka! Ama bu zaman  o zaman değil. Herkes zamanın kıymetini bilmeli, yüksek sesle konuşmalı sadece konuşulanı dinleyen olmamalı                                                                                                                                                                                                                   

Yaşınız büyükse eğer bundan böyle daha yapılacak çok işiniz var demektir. Geçmişe dair yaşanmışlıklarımız çoktur. Yaşanmışlıklara dair birikimleri daha güzel zamanlara taşıyacakların yolları aydınlatabilecek deneyimler kazanmışsınızdır. gelin Yerel seçimler suyu hürmetine dilimizden sil gitsin sözcüğünü silin.

Gücünüz yettiği kadar bu yarışa katılın. Bilgi ve birikimlerinizi paylaşın. Beddua değil Emeklisine bu günkü hallerini yaşatanlara Yaradan dan akıl fikir ihsanını dileyelim.

İlimizin ilçelerimizi belde ve köylerimiz yaşayanlarının her birimizin “Ruhunda öteki olmayan. Çevreye önem veren, planlı projeli çalışacak olan. Paylaşan. Açık olan, Kent Kültürü oluşturacak, Kentte yaşamı kolaylaştıracak, Refahı artıracak, sosyal yaşamı değerli bulan. Şehrini kendi kendine yeter hale getiren, üretimi teşvik eden, Atatürk İlkelerine, Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkan, Genç Cumhuriyet kenti Karabük’ümüzün Kentsel dönüşümüne, Raylı sisteme, şehir içi trafiğe çare olan, unutulan çevre yollarını hatırlatan, Karabük yaşayanlarını İçinden nehir ‘hatta iki tane nehir’ geçen’ şehirlere özenmekten kurtaran, Her kesin imrenerek baktığı yaşamaktan zevk alınan şehir haline getirecek adayların Halka hizmet için halkla birlikte çalışanların seçilmesine katkıda bulunmak canlılık halini sürdüren, seçme seçilme hakkına sahip her insanın görevi değil midir.

Taktir sizin. Esen kalın.