Yangınlara Karşı Yeni Bir Dönem Başlamalı

Küresel iklim krizinin etkisiyle artan orman yangınları, geleneksel söndürme yöntemlerini yetersiz bırakıyor. Eskişehir’de 10 kişinin yaşamını yitirmesi, Karabük ile Safranbolu başta olmak üzere ülkenin çeşitli yerlerinde devam eden yangınlar, acil eylem planlarının gerekliliğini ortaya koyuyor.

Türkiye, son yılların en yıkıcı orman yangınlarıyla karşı karşıya. 21 Ocak 2025’te Bolu’da, 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel felaketinin ardından, son olarak Eskişehir’de meydana gelen orman yangında 10 kişinin alevlerin ortasında kalarak hayatını kaybetmesi, yangınlarına yönelik mücadele yöntemlerinin artık yeterli olmadığını bir kez daha gözler önüne serdi.

Safranbolu ve Karabük’te Yangınlar 3. Gününde

Karabük ve Safranbolu başta olmak üzere, il genelindeki bazı ormanlık alanlarda başlayan yangınlar üçüncü gününde de kontrol altına alınamadı. Rüzgarın etkisiyle hızla yayılan alevler, söndürme çalışmalarını zorlaştırırken, bölgedeki ekipler 24 saat aralıksız mücadele ediyor. Ancak mevcut teknolojilerle ve müdahale araçlarıyla yangınların tam anlamıyla kontrol altına alınması neredeyse imkânsız hale geldi.

“Eski Yöntemlerle Bu Felaketler Durdurulamaz”

Uzmanlara göre, yangınlara yalnızca helikopter ve karadan insan gücü ile müdahale etmek artık yeterli değil. Küresel iklim değişikliği, sıcaklıkların artması ve nem oranının düşmesiyle birlikte orman yangınlarını daha da öngörülemez hale getiriyor. Bu da, 20. yüzyıldan kalma yangınla mücadele stratejilerinin bugün için yetersiz olduğunu ortaya koyuyor.

Artan tehditler karşısında ‘ormanlara giriş yasağı’ gibi geçici önlemler de etkisini yitiriyor. Uzmanlar, yangınla mücadelede erken uyarı sistemleri, yapay zekâ destekli gözetim ağları, yangınlara otomatik müdahale eden insansız araçlar ve iklim dirençli orman planlamaları gibi yenilikçi çözümlerin artık tartışılması değil, hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.

“İnsan Hayatı ve Doğa İçin Yeni Bir Strateji Şart”

Son felaketlerin ardından kamuoyunda yükselen tepkiler, sadece yangına müdahale değil, yangını önleyici ve doğa dostu yeni stratejilerin geliştirilmesi gerekliliğini bir kez daha gündeme taşıdı. Doğal yaşam alanlarının korunması, insan yaşamının riske atılmaması ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir çevre bırakılması için ormancılık politikalarının ve afet müdahale sistemlerinin yeniden yapılandırılması şart görünüyor.