Songül Kişioğlu, Karabük’te “Su Duyar” Kitabını Yazma Serüvenini Konuştu

Songül Kişioğlu, Karabük’te “Su Duyar” Kitabını Yazma Serüvenini Konuştu
Yayınlama: 20.05.2025
A+
A-

Karabük Kitap Günleri’ne Bartın’dan katılan yazar Songül Kişioğlu, “Su Duyar” kitabının ilham kaynağını ve yazma serüvenini anlatarak, suyun insan hayatındaki derin anlamına dikkat çekti.

Safranbolu Birlik Haber‘in ev sahipliğinde gerçekleşen özel bir söyleşide, Bartın’dan Karabük Kitap Günleri‘ne katılan yazar Songül Kişioğlu, ilk öykü kitabı “Su Duyar” hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Cem Altı sanatı ile de uğraşan ve kamuda görevli olan Kişioğlu, kitabının derin anlamlarını ve yazma serüvenini dinleyicilerle paylaştı.

“Su Duyar”: Hayatın Her Evresinde Suyun İzinde Bir Anlatı

Safranbolu Birlik Haber sahiplerinden Samet Oğuzhan Doğan‘ın sorularını yanıtlayan Songül Kişioğlu, “Su Duyar” isimli kitabının 2023 yılında yayınlandığını ve suyun insan hayatındaki kadim önemini vurguladığını belirtti.

Kişioğlu, söyleşide, “İnsanın doğumundan vedasına kadar hayatının her evresinde onu yapılandıran en önemli unsur bir damla su ile anne rahmine düşüyoruz. Uğurlanırken yine suyla uğurlanıyoruz,” diyerek suyun yaşam döngüsündeki merkezi rolüne dikkat çekti.

Kafkas kökenli olduğunu belirten yazar, kendi kültürlerinde “öldü” yerine “su çatlağına vardı” denildiğini aktararak, suyun derin kültürel ve metafiziksel anlamını gözler önüne serdi.

Kişioğlu, kitabının yazma yolculuğuna değinirken, suya olan kişisel bağının ve kadim geleneklerin etkisinin altını çizdi. Üzüntülerini, sevinçlerini suya anlattığını, kötü rüya gördüğünde musluğu açıp suya ilk ona anlatmanın kültürel bir ritüel olduğunu dile getirdi. Yazar, “Kimi zaman ben söyledim su duydu. Kimi zaman da o söyledi ben duydum,” ifadeleriyle kitabın hem sosyolojik hem de psikolojik bir altyapıya sahip olduğunu vurguladı. Yunus Emre felsefesinden ilham aldığını belirten Kişioğlu, “Su Duyar“ın barışın, sevmenin, affetmenin ve umut etmenin önemini anlatan, kalplere ferahlık veren bir eser olduğunu ifade etti.

Kitaptan Derin Anlamlar Taşıyan Alıntılar

Samet Oğuzhan Doğan, Kişioğlu‘nun kitabından yaptığı alıntılarla dinleyicilerin ilgisini çekti. Özellikle “Bir damla su ile başlayan ve sularla uğurlanacağım zaman aralığında suyun bereketine tutundum. Kimi zaman ben anlattım, o duydu. Kimi zaman da o anlattı, ben duydum,” cümlesinin derinliğini ve şiirsel anlatımını övdü. Doğan ayrıca, kitabın eşitlik kavramına dair vurguladığı “İnsanlar eşit değildir. Ağzında bal olanla zehir olan, türkü yakanla can yakan, eli kalem tutanla silah tutan denk olur mu hiç?” gibi çarpıcı ifadeleri paylaştı.

Songül Kişioğlu, bu alıntılarla ilgili olarak, eşitlik kavramını cinsiyetçi veya etnik kökenler üzerinden anlatmak istemediğini, asıl vurgunun “iyi insan üstün insandır” felsefesi olduğunu belirtti. İyilikte bir eşitlik olabileceğini, iyi ile kötünün arasındaki mesafeyi göstermek istediğini ve iyi olmanın önemini vurguladığını dile getirdi.

Suyun Hikmeti ve Toplumsal Hafıza

Kişioğlu, kitabının önsözünde yer alan “Kimi zaman ben anlattım o duydu, kimi zaman o anlattı ben duydum” ifadelerine atıfta bulunarak, “Su mesela sellerle birlikte yatağının daraldığını anlatmıştı. Yaşam alanlarını nasıl küçülttüğümüzü anlatmıştı. Nefes alamıyorum. Bak ben geçemiyorum. Ben ilerleyemiyorum. Sen benim yatağımda gitmeme izin vermiyorsun. Bırak bak ben sana engel olmuyorum. Sen de bana olma.” sözleriyle suyun insanlığa neler anlattığını açıkladı.

Yazar, yeryüzündeki her şeyin bir ruhu olduğuna inandığını ve suyun hikmetine tutunmanın önemini vurguladı.

Dinleyicilere suyla konuşmayı ve suyu dinlemeyi ihmal etmemeleri çağrısında bulunan Kişioğlu, suyun gelecekteki dünya savaşlarının tek nedeni olabileceğini ve elimizdeki bu büyük zenginliğin kıymetini bilmek gerektiğini söyledi. “Su bir hafıza kayıtçısıdır. Lütfen suyun hafızasına güvenin ve inanın. Gücüne de inanın,” diyerek sözlerini noktaladı.

Karabük Kitap Günleri ve Mor Safran Kültür Sanat Derneği’ne Teşekkür

Karabük Kitap Günleri‘ni değerlendiren Songül Kişioğlu, etkinlik boyunca gösterilen yakın ilgiden memnun kaldığını, kitap günlerini edebiyat adına çok kıymetli bir adım olarak gördüğünü ifade etti.

Karabük’ün yazarları ve şairleriyle bilinen, edebiyata iz bırakmış bir şehir olduğunu vurgulayan Kişioğlu, Mor Safran Kültür Sanat Derneği‘nin bu etkinlikteki büyük katkısının altını çizdi. Derneğin öncüsü Döndü Açıkgöz‘ün Karabük’ü edebiyatın bayrak yarışında geleceğe taşıyacak bir isim olduğunu düşündüğünü belirtti.

Kişioğlu, yazarlar ve şairler olarak sadece kitap satışı için gelmediklerini, edebiyatın ve yazmanın tutkusunun peşinde olduklarını söyledi. “Yazarlar ve şairler toplumların hafıza kayıtçılarıdır,” diyerek okuyucuların Mor Safran Kültür Sanat Derneği‘ne sahip çıkmalarını arzu ettiğini ve derneğin çalışmalarını yakından takip ettiğini ekledi.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.