
Prof. Dr. İlber Ortaylı, Instagram hesabında yayımladığı yazıda Safranbolu’nun tarihsel dokusunu, korunmuş kent kimliğini ve yanlış turizm uygulamalarının doğurabileceği riskleri detaylı şekilde ele aldı. Ortaylı, Safranbolu’yu “Türkiye’nin İtalyası” olarak tanımlayarak ilçenin mimari ve kültürel yapısının Anadolu’da özel bir yere sahip olduğunu vurguladı.
Ortaylı, Safranbolu’ya ilk kez 1964 yılında envanter çalışmaları kapsamında geldiğini hatırlatarak o günlerdeki gözlemlerini şöyle aktardı:
“Burayı 1964 yazında Turizm Dairesi Başkanı Mukadder Sezgin’in tertiplettiği grubun içinde envanter için ziyaret etmiştim. Envanter Zonguldak’ta yapılıyordu. İlin en ilginç kazası da burasıydı. 4-5 gün kaldım.”

O dönemde Cinci Hanı’nın henüz restorasyon görmemiş olmasına rağmen kullanıldığını ifade eden Ortaylı, “Hayat ortaçağ şehirlerinde gibiydi.” sözleriyle şehrin tarihsel atmosferini betimledi.
Prof. Dr. İlber Ortaylı, Safranbolu’nun kültürel yapısını benzersiz bir örnek olarak tanımlayarak şu değerlendirmede bulundu:
“Safranbolu Türkiye’nin İtalyasıdır. Sakinleri baba konaklarında ve evlerinde oturmayı bir asalet ve görkem sorunu olarak ele alırlar. O yüzden de bugünlere kadar ulaştılar.”
Ortaylı, en fazla tahribatın Bağlar bölgesinde yaşandığını belirterek, “Maalesef büyüyen Karabük’ün konut ihtiyacını karşılamak uğruna ekserisi gitti.” dedi.
Safranbolu’nun 17 Ağustos 1994’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmasının önemine değinen Ortaylı, bu sürecin beraberinde dikkat edilmesi gereken sonuçlar getirdiğini ifade etti:
“Aç gözlü sermayeyi çeker. Mesken ve arsa pahalılığını artırır. Bunlar tedbir alınacak konulardır.”
Safranbolu’nun tarih boyunca üretim ve ticaret açısından güçlü bir merkez olduğuna değinen Ortaylı, “Çok yakın tarihlere kadar Anadolu’da dericiliğin merkeziydi.” sözlerini dile getirdi.
Ortaylı, turizmin kontrolsüz gelişiminin kültürel mirası tehdit ettiğini belirterek uyarılarda bulundu:
“Bu gibi bölgelerde turistik denen yatırımları yapanlar genellikle bölge dışından insanlardır. Şehrin ruhunu anlamıyorlar.”
Yabancı yatırımcıların turizm için uygun olmadığını savunan Ortaylı, “Bu yerlinin uygun olduğu anlamına gelmez ama ikincisi hiç değilse laftan, sözden, tenkitten anlar.” dedi.
Safranbolu’nun yönetiminde gösterilen hassasiyeti takdir eden Ortaylı, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse için övgü dolu ifadeler kullandı:
“Anadolu’da nadir rastlanan kadın belediye başkanlarından. Partilerin dışında her gün halkla iç içe olan bu gibi başkanlar beni çok ilgilendiriyor.”
Ayrıca esnaf çarşısının hâlen canlılığını koruduğunu ve restorasyon çalışmalarına dikkat edildiğini belirtti.
Ortaylı, yazısını Safranbolu’nun korunmasına yönelik çağrıyla tamamladı:
“Lütfen fazla tahrip etmeden Safranbolu’yu bol bol gezmeye çalışalım.”