

KARABÜK – Karabük’ün kültürel zenginliğini somutlaştıran ve kentin tarihsel gelişimini adım adım gözler önüne seren Kalealtı Eğitim ve Kent Tarihi Müzesi, 24 Kasım Öğretmenler Günü gibi anlamlı bir günde, kapsamlı bir keşif durağı olarak hizmete girdi. Uzun yıllar eğitim yuvası olarak hizmet veren tarihi Kalealtı Okulu binasının dönüşümüyle hayat bulan bu müze, ziyaretçilere sadece bir binayı değil, Karabük’ün ve Safranbolu’nun asırlık eğitim ve kent hafızasını gezme, tanıma ve deneyimleme fırsatı sunuyor.
Gezi Videosu:
Protokol üyeleri, açılış kurdelesinin kesimi sonrası müzenin tematik sınıflarını ve interaktif bölümlerini büyük bir merakla gezdi. “Yörede Yürüyenler Sınıfı”, “Tabletten Tablete Sınıfı” ve “Kara Tahta Salonu” gibi birbirinden farklı temalara sahip salonlarda, ziyaretçiler kentin tarihine yolculuk ederken, Cinci Hoca’nın saray kalıntıları gibi tarihi sürprizlerle de karşılaşıyor. Müze, bir eğitim binası olmaktan çıkıp, artık tüm kente ait kolektif hafızanın keşif noktası olarak kapılarını araladı.

Uzun yıllar eğitim yuvası olarak hizmet veren ve 2013 yılında faaliyetlerine son veren tarihi Kalealtı Okulu binası, kapsamlı bir restorasyon ve vizyoner bir yaklaşımla, kentin eğitim ve kent hafızasını yaşatacak modern bir müze mekanına dönüştürüldü.
Müzenin açılışında konuşan Prof. Dr. Taşkın Deniz, Kalealtı Okulu’nun 1930’lu ve 1940’lı yıllarda Safranbolu’nun adeta bir eğitim meşalesine dönüştüğünü ve yetiştirdiği önemli isimlerin Türk milletinin geleceğine ışık tuttuğunu vurguladı.

Ancak binanın 2013 yılında eğitim-öğretim faaliyetlerine son verdiğini hatırlatan Prof. Dr. Deniz, binanın 2025 yılının Mart ayına kadar belirsiz bir durumda beklediğini belirtti. Dönüm noktası ise Karabük Valisi’nin talimatları ve ortaya koyduğu vizyon oldu:
“Sayın Valimizin talimatları ve ortaya koyduğu vizyon kapsamında çalışmalar başlatılmış ve 8 ay gibi kısa bir süre içerisinde içinde bulunduğumuz okul, Kalealtı Eğitim ve Kent Tarihi Müzesi’ne dönüştürülmüştür. Bugün itibarıyla eğitim öğretim faaliyetine farklı bir bakış açısıyla tekrar başlamış oldu.”

Müzenin iç mimarisi ve kurgusu hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Esra Uslu, tasarım sürecinin bir hikaye ve senaryo üzerine kurulduğunu ifade etti. Ana önceliğin tarihi binanın korunması ve ön plana çıkarılması olduğunu belirterek, yapıya dokunulmadan tasarımların “gezi adaları” ile gerçekleştirildiğini söyledi.

Müzede her sınıfın kendine ait bir hikayesi ve özgün bir tasarımı bulunuyor. Ziyaretçiler, girişte Karabük kent tarihini anlatan kıymetli bir kronoloji ile karşılanıyor.





Müzenin tarihi derinliği, binanın altındaki kalıntılarla daha da belirginleşiyor. Dr. Öğr. Üyesi Esra Uslu ve Safranbolu Kültürel Miras Derneği Başkanı Mehmet Kütükçüoğlu‘nun verdiği bilgilere göre, binanın temellerinde 17. yüzyıla ait olduğu düşünülen Cinci Hoca (Karabaşzade Hüseyin Efendi)‘nın saray kalıntıları üç ayrı noktada zemindeki cam mekanlarda izlenebiliyor.

Başkan Kütükçüoğlu, Safranbolu adının kökeni olan “Sapran” (safran bitkisi) ve “Borlu” (bahçe) kelimelerine de değinerek, bölgenin at kültürü ve Safranbolu evlerinin ana unsurlarını sergileyen bölümler hakkında detaylı bilgiler sundu.
Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Cemil Belder, Karabük Eğitim Tarihi Sınıfında öğretmenlere vefa göstermek adına farklı bir yöntem denendiğini belirtti. Hazırlanan kitap forumu tasarımında, sadece Kalealtı değil, çevre köylerde görev yapmış değerli öğretmenlerin figürleri ve isimleri bir araya getirildi.

Ayrıca, 1939 yılına ait Kalealtı Okulu ve Safranbolu manzarasını gösteren büyük bir fotoğrafın bulunduğu bölümde, ziyaretçiler kare kodlar aracılığıyla cep telefonlarından görseli tam ekranda gezebiliyor ve eski ile yeni yapıların karşılaştırmasını yapabiliyor.

Tarih Öğretmeni Kerim Özdemir ise müzenin sinema tarihi ile olan bağını anlattı. Tarihi binanın altında daha önce sarayı bulunan Cinci Hoca’nın hayatının 1953 yılında sinemaya çekildiği bilgisini paylaşan Özdemir, açılışın 50. yılına denk gelmesi vesilesiyle Hababam Sınıfı‘na da gönderme yapıldığını ve İnek Şaban ile Tulum Hayri karakterlerinin ilham kaynaklarının Safranbolu ve çevresiyle bağlantılı değerli eğitimciler olduğunu vurguladı.

Müzede kültürel mirasın korunmasının yanı sıra, ziyaretçi deneyimini zenginleştirecek interaktif ve dijital uygulamalara da yer verildi. Ziyaretçilerin kendi doğum tarihleri üzerinden kişilik özelliklerini tespit edebilecekleri 12 Hayvanlı Türk Takvimi alanı ile okullardaki beceriye odaklı eğitim sistemini yansıtan Fotoğraf Galerisi öne çıkan bölümlerden oldu.

Karabük Valisi ve beraberindeki protokol üyeleri ile ziyaretçiler, müze gezisinin ardından en alt katta oluşturulan özel sosyal alanda bir araya geldi. Canlı müzik dinletisi ve ikramlar eşliğinde, tarihi binanın sıcak atmosferinde dinlenme fırsatı buldular.

Kalealtı Eğitim ve Kent Tarihi Müzesi, Karabük ve Safranbolu’nun geçmişten geleceğe uzanan köprüsünü kurarak, kentin eğitim ve kültürel mirasını koruma misyonunu üstlenmiş oldu.