Cumhuriyet kenti Karabük’te Yerel yönetim serüveni, DÇ Fabrikasının 1937’de temelinin atılmasıyla birlikte ihtiyaçları karşılamaya yönelik belediye kurulmasına gerek duyulması, bunun için halkın görüşüne başvurulması, belediye teşkili için yapılan oylamaya 2294 seçmenden 1482 si katılması,1475 kişinin belediye teşkilatının kulasına evet oyu vermesi, İçişleri Bakanlığı tarafından Başkanlığa sunulan istemin 3 Aralık 1938 tarihinde onaylanması 31 Aralık 1938 tarihli kararname ile Belediye kurulması hususunun resmiyet kazanması ile başladı.
Cumhuriyet Kenti Karabük ün bu anlamda İlk Belediye Başkanlığına fabrikanın kısım şeflerinden Mühendis Ahmet Muzaffer Tayşi getirildi-Cumhuriyet Kenti Karabük ün seçimle gelen ilk belediye başkanı 1941-1946 Sadi Yaver Ataman oldu. 1946- 1950 Rüştü Tombul oğlu 1950-1952 Tarık AS, 1952-1955 Mustafa Seyhan, 1955-1960 Fevzi Fırat, 1960-1963 Muzaffer Vural 1963-1968 Kemal Güneş 1968-1973 Dr Necmettin Şeyh oğlu 1973-1977 Yüksel Erhal, 1977-1980 Sebahattin Oral 1980-1984 Vildan Saltık, 1984-1987 Necmettin şeyh oğlu, 1987-1989 İhsan Gür 1989-1994 Dursun Altıparmak, 1994-2004 Enver Tümen 2004-2009 Hüseyin Erer görev yaptılar. 2009-2014-2019 seçimlerini ilk kez üçüncü kere kazanan Rafet Vergilinin Belediye başkanlığı devam ediyor.
Karabük yerleşim alanı hüviyetini kazandıktan sonra ilk yerel seçimini 1941 yılında yapmış, 21cisini 31 Mart 2024 de yapacak. Hazırlıklar çoktan başladı bile! Bundan böyle meydanlar yerel yönetim seçimleriyle ilgili milletimizin, yani siyasetçilerin, yani politika yapmayı politika yoluyla halka yarar sağlamayı sorumluluğu sayanların. Yani onları seçecek, seçtiklerini denetleyecek olan seçmenlerin ortak alanları olacak.
Ancak; yığınla olumsuzluğun kol gezdiği bu zamanın bu anında, millet yumruk yemiş gibi sarsılmış ve şaşkınlaşmışken nasıl sağlıklı karar verecek, Cumhuriyet kenti Karabük’e ve de Karabüklülere adam gibi hizmet edecek, kentin kalkınmasını, yaşayanlarının hayat standardını yükseltecek yöneticilerini nasıl seçecek bilemiyorum.
Galiba bu dönem; koyu partizanlık, her yolu mubah sayma alışkanlığı fazla pirim yapmayacak.
Galiba bu dönem; Hep bana- Rab bana cı yöneticilerin yararlılık savları asla işe yaramayacak,
Galiba bu dönem; kullanılan dilden, uygulanan işlemlerden, tutum ve davranışlara kadar uzanan çizgide temiz ahlakın, bilginin ve iyi niyetin ördüğü insanlık dokusunun varlığı daha çok aranacak.
Galiba bu dönem; Çevre sorunlarını en önde tutacak yerel yönetici adayları daha çok ilgi görecek.
Karabük kurulalı beri çevre sorunları ile adeta boğuşuluyor.
Boğuşuluyor da, boğuşanlar sürekli yerinde say komutu almış gibiler.
Oysa; Kirliliğin Kazananı yok kaybedeni çok!
Cumhuriyet Kenti Karabük’te düşünülememiş, vadedilmiş yapılmamış, akla gelmiş, yapımına başlanamamış, başlanmış, bitirilememiş sağlıklı yaşam standardını düşüren yığınla iş var. Başta herkes ciddiye alıyor gibi görünüyor hatta şimdiden ceketini çıkarıyormuş gibi görüntü veriyor. Sonra patlamış balon!
Serzenişler… Serzenişler, hiç kimse hiçbir şey yapılmadı şeklinde algılanmamalı. Elbette çok şey yapıldı. Serzenişlerimiz; İlk düşünülmesi gereken çevre sorunlarını yarım yamalak ya da hiç düşünmeyenlere. Sağlıklı yaşam için hayata geçirmesi gereken çevre sorunlarının giderilmesi yönünde yeterli performans göstermeyenlere. Serzenişler… Hava, su, görüntü, gürültü kirliliğini gideremeyenlere. Tabii afetlere karşı tedbir alamayanlara Ülkenin hatta dünyanın her yerine fabrikalar yapan fabrikası olan bir şehrin il ve ilçelerini vahşi çöp toplama alanlarından, arındıramayan belediye başkanlarına.
Serzenişler; İlk dönemlerinde, 5 bin işçi istihdam edilecek, fabrikalar kuracak, şehrin merkezini toz üretim merkezi olmaktan kurtaracağım. Şehrin ivedi gereksinimi kentsel dönüşüme öncelik vereceğim, rezilliklerin zincir oluşturduğu şehir içi trafik sorunu ben çözerim, Aklıma geleni yapmayacak halk için yapılacaklarda halkın onayını alacağım, şehri yap boz tahtasına çevirmeyecek, Karabüklüleri içinden nehir geçen şehirlere özendirmeyeceğim. Diyenler oldu.
Bakın Karabük ün resmine onda da görürsünüz!..
Esen kalın.