
Karabük Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ersin Müezzinoğlu, Karabük Valiliği Toplantı Salonu‘nda düzenlenen konferansta, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne ve tarihsel süreçteki insan hakları gelişimlerine dair kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Konferansa, İl İnsan Hakları Kurulu Başkanı ve Vali Yardımcısı Erol Özkan, kurum müdürleri, İnsan Hakları Kurulu üyeleri, kamu personelleri ve vatandaşlar katıldı.
Prof. Dr. Müezzinoğlu, konferansında insan haklarının tarihsel gelişimi hakkında geniş bir perspektif sundu. Konuşmasına, “Biz bir halef devletiyiz, ardıl devletiz. Osmanlı’nın mirasına sahibiz. Evet, Osmanlı monarşisi tarihi rolünü oynadı. Altı asır boyunca büyük bir cihan imparatorluğu kurdu. Bununla ne kadar iftar etsek azdır, ancak imparatorluklar dönemi sona erdi.” diyerek başladı. Bu açıklamalar, Osmanlı İmparatorluğu’nun sonrasındaki değişim ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulma sürecini anlamada önemli bir temel oluşturdu.

“Kadınlar, postanede memur, öğretmen, hemşire gibi çeşitli alanlarda çalışmaya başladılar.”
Prof. Dr. Müezzinoğlu, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadar geçen süreçteki kadın hakları gelişimini de ele aldı. Osmanlı İmparatorluğu’nun kadın hakları konusunda ilerici adımlar attığını belirten Müezzinoğlu, özellikle Tanzimat Dönemi ve İttihat ve Terakki dönemindeki önemli gelişmeleri vurguladı. “Kadınların, postanede memur, öğretmen, hemşire gibi çeşitli alanlarda çalışmaya başladıkları yıllar, büyük bir toplumsal dönüşümün işaretleriydi.” şeklinde bir açıklama yaptı.
“Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte kadınlara siyasal haklar verildi.”
Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte kadın haklarının kazanılması sürecinin hızlandığını belirten Prof. Dr. Müezzinoğlu, 1923’te kadınlara siyasal hakların verilmesinin önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade etti. Bu dönemde, kadınların siyasi haklarının tanınmasına dair tartışmalara da değindi. “Kadınlara oy verme hakkı verilmesi konusunda 1923 seçimlerinde yaşananlar, o dönemin sembolik bir adımıydı. Ancak kadınların seçme ve seçilme hakkı daha sonra genişletildi.” dedi.

“Tanzimat dönemiyle birlikte Türkiye’de ilk kadın öğretmen okulları açılmaya başladı.”
Prof. Dr. Müezzinoğlu, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadar geçen süreçte, kadınların eğitimi konusunda atılan adımlara da dikkat çekti. “Tanzimat dönemiyle birlikte Türkiye’de ilk kadın öğretmen okulları, muallimat okulları, 1870’te açılmaya başladı. Bu süreç, özellikle İttihat ve Terakki dönemiyle hız kazandı” dedi.
“Meşrutiyet dönemi, Cumhuriyet’in laboratuvarı olarak kabul edilebilir.”
Prof. Dr. Müezzinoğlu, Meşrutiyet döneminin kadın hakları konusunda önemli bir miras bıraktığını vurguladı. “Meşrutiyet dönemi, kadın hareketlerinin güç kazandığı ve kadınların daha fazla hak elde etmeye başladığı bir dönemdi. Bu süreç, Cumhuriyet’te kadın haklarının daha da ilerlemesine zemin hazırladı.” diyerek bu dönemin önemine dikkat çekti.

“Atatürk’ün reformlarının pek çoğu Meşrutiyet döneminde tartışıldı.”
Cumhuriyet’in ilk yıllarında, Osmanlı’dan devralınan pek çok mirasın şekillendirildiğini belirten Prof. Dr. Müezzinoğlu, Atatürk’ün reformlarının büyük bir kısmının Meşrutiyet döneminde tartışıldığını ve bir kısmının hayata geçtiğini ifade etti. “Örneğin, Latin harflerine geçiş konusu Meşrutiyet döneminde gündeme gelmişti. Bu nedenle Meşrutiyet dönemi, Cumhuriyet’in laboratuvarı olarak kabul edilebilir.” şeklinde konuştu.