“Dezenformasyon Dijital Şiddetin En Sinsi Hâli”

“Dezenformasyon Dijital Şiddetin En Sinsi Hâli”
Yayınlama: 02.05.2025
A+
A-

Karabük Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu Hukuk Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Hülya Özçağlar Eroğlu, dezenformasyonun sadece bireyleri değil, kurumları ve devletleri de hedef alan küresel bir manipülasyon aracı haline geldiğini vurgulayarak, “Dezenformasyon bir zihin manipülasyonu aracıdır ve çağımızın en sinsi tehditlerinden biridir.” dedi.

Dr. Eroğlu, dezenformasyonun kasıtlı olarak yayılan yanlış bilgilerle kamuoyunu yönlendirme amacı taşıdığını belirtti. Bu kavramın günümüzde dijital şiddetin bir türü haline geldiğini ifade eden Eroğlu, “Yapılan araştırmalara göre yalan haberler, doğru içeriklere göre altı kat daha hızlı yayılıyor. Çünkü insanlar bilgiyi doğrulamadan paylaşmayı tercih ediyor” dedi.

“Mezenformasyon ile malenformasyon karıştırılmamalı”

Eroğlu, “Mezenformasyon kötü niyet olmadan yapılan bilgi hatasıdır; malenformasyon ise doğru bilginin çarpıtılarak sunulmasıdır” açıklamasını yaptı. Bu üç kavramın birbirinden net şekilde ayrılması gerektiğini dile getirdi.

Yasal düzenlemeler ve basının sorumluluğu

Dijitalleşmenin medya üzerindeki etkilerine dikkat çeken Eroğlu, kamuoyunda “Dezenformasyon Yasası” olarak bilinen 7418 Sayılı Kanun ile dijital medyada çalışanların da artık basın mensubu statüsünde değerlendirildiğini belirtti. “Bu gelişme, internet haberciliğine sorumluluk yükledi” diye konuştu.

“Haberin iki temel ölçütü var: Maddi gerçeklik ve görünürde gerçeklik”

Gazetecilerin yalnızca kamu yararına ve doğruluğu teyit edilmiş haberlere odaklanması gerektiğini belirten Dr. Eroğlu, “Kendi hayalinizi yazamazsınız. Maalesef biraz hayallerin yazılması durumu söz konusu. Bu kabul edilemez” dedi.

Hapis cezasına kadar uzanan yaptırımlar

Dr. Eroğlu, kamuoyunu yanıltıcı bilgilerin yayılması durumunda 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörüldüğünü, eğer suç örgütlü şekilde ya da kimlik gizlenerek işlenirse cezanın arttığını ifade etti.

Gençler hedefte, çözüm farkındalık

Özellikle gençler, sosyal medya kaynaklı yanlış bilgilere açık bir hedef grubu oluşturuyor” diyen Eroğlu, “Şaka gibi görünen bir paylaşım bile adli sürece neden olabilir. Bu yüzden gençleri korkutmadan bilinçlendirmek şart” diye konuştu.

Delil toplamada e-Noter ve ekran görüntüsü önemli

Dezenformasyonla mücadelede vatandaşın da görevli olduğunu vurgulayan Eroğlu, ekran görüntüsü almanın ve Türkiye Noterler Birliği’nin e-Tespit sistemi üzerinden kayıt oluşturmanın hukuki süreçlerde önemli deliller sunduğunu söyledi.

“Çamur at, izi kalsın” anlayışına son verilmeli

Dr. Eroğlu son olarak, “Hakikati bağlamından kopararak servis etmek iftiradır. Bu tür içerikler toplumun kurumlara olan güvenini sarsar. Bu güveni yeniden inşa etmek yıllar alır. Basın mensupları kalemlerini sadece hakikat için kullanmalıdır.” uyarısında bulundu.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.