
CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, KARDEMİR’in 31 yıl önce kapatılmak istenmesine karşı Karabük halkının sergilediği direnişin, yalnızca bir fabrikanın değil, bir kentin kaderini değiştiren tarihi bir mücadele olduğunu ifade etti.
“KARDEMİR’in kapatılması, bir kentin tasfiyesi anlamına geliyordu”
Cevdet Akay, 1994 yılında alınan kapatma kararının ekonomik gerekçelerle açıklanamayacağını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“1994 yılında dönemin hükümeti, ‘zarar ettiği’ gerekçesiyle KARDEMİR’i kapatma kararı aldı. Bu karar, ekonomik bir değerlendirme olmaktan çok uzaktı; Karabük’ün sanayisini, istihdamını ve sosyal yapısını doğrudan yok etmeye dönük bir adımdı.”
“8 Kasım, örgütlü emeğin dayanışma destanıdır”
Akay, Karabük halkının 8 Kasım 1994’te bu karara karşı gösterdiği birlik ve kararlılıkla Türkiye’ye örnek olduğunu vurguladı:
“Karabük, 8 Kasım 1994’te bu karara razı olmadığını açık ve net şekilde ortaya koydu. İşçiler, sendikalar, esnaf ve kent halkı birlikte hareket etti. Bu mücadelede Türk-İş, sendikal örgütlülük ve emek hareketinin kararlı duruşu belirleyici oldu. KARDEMİR’in kapatılmasının yalnızca bir fabrikanın değil, bir kentin tasfiyesi anlamına geldiği o gün herkes tarafından görüldü.”
“KARDEMİR halkın dayanışmasıyla yeniden doğdu”
CHP’li Akay, Karabük halkının mücadelesi sayesinde Türkiye’de ilk kez bir sanayi kuruluşunun halka devredildiğini hatırlatarak, bu sürecin örgütlü emeğin başarısı olarak tarihe geçtiğini belirtti:
“Bu direniş sonucunda KARDEMİR kapatılmadı; Türkiye’de ilk kez böyle bir sanayi kuruluşu yöre halkına devredildi ve üretimini sürdürmeye devam etti. Bu gelişme, örgütlü emeğin ve toplumsal dayanışmanın somut bir başarısı olarak tarihe geçti.”
“8 Kasım, emeğin onurunu temsil ediyor”
Cevdet Akay, 8 Kasım’ın sadece Karabük için değil, Türkiye sanayi tarihi için de büyük anlam taşıdığını dile getirerek açıklamasını şöyle tamamladı:
“Biz 8 Kasım’ı, yalnızca Karabük için değil, Türkiye’de emeğin ve sanayinin savunulduğu kritik dönemeçlerden biri olarak görüyoruz. KARDEMİR’in bugün üretmeye, istihdam yaratmaya ve Türkiye sanayisine katkı sunmaya devam ediyor oluşu, 1994’te verilen mücadelenin haklılığını ve değerini bir kez daha göstermektedir. Bu vesileyle 8 Kasım 1994 direnişini örgütleyen, sahiplenen ve başarıya ulaştıran başta işçilerimiz ve sendikalarımız olmak üzere tüm Karabüklü hemşehrilerime saygılarımı sunuyorum.”