“Bu milletin peygamber sevgisi başkadır”

“Bu milletin peygamber sevgisi başkadır”
Yayınlama: 17.09.2025
A+
A-

Safranbolu İlçe Müftülüğü tarafından düzenlenen ‘Peygamberimiz ve Aile Ahlakı’ konferansına konuşmacı olarak katılan Diyanet İşleri Başkanlığı Baş Müfettişi Murat Alkan, Cenab-ı Hak’ın Türk Milletine peygamber sevgisini lütfettiğini ifade ederek, “Bu milletin peygamber sevgisi başkadır” dedi.

Safranbolu İlçe Müftülüğü tarafından Mevlid-i Nebi Haftası münasebetiyle Leyla Dizdar Kültür Merkezi’nde ‘Peygamberimiz ve Aile Ahlakı’ konulu düzenlenen konferansa konuşmacı olarak Diyanet İşleri Başkanlığı Baş Müfettişi Murat Alkan katıldı.

“Peygamber mutlaka hayatımızın her anında, her alanında olmalı”

Diyanet İşleri Başkanlığı Baş Müfettişi Murat Alkan konuşmasında, “Kıyamet gününe iman eden, Allah’ı çokça hatırlayıp zikreden müminler için Resul-i Ekrem’de büyük bir imtisal vardır, örneklik vardır. Almak icap eder. Almazsak sadece söylemle, okumayla, tahsille, bilgiyle, Peygamberimizin yolundan gittiğini, O’nun sünnetine ittiba ettiğimizi söylemek zordur. O’nun gibi bir eş, O’nun gibi bir evlat, O’nun gibi bir baba, O’nun gibi bir dede olma konusunda stajı Peygamberimizden göremezsek biz bu hayat okulunda sınıfta kalabiliriz, Allah muhafaza. Kur’an-ı Hakim bir aya indi. Ay, ayların sultanına döndü. Bir geceye indi, gece bin aydan hayırlı hale geldi. Kur’an bir insana indi. O insan Allah’ın habibi alemlere rahmet olan Hazreti Peygamber oldu. Resul-i Ekrem Efendimizin en kıymetli bize bıraktığı iki emanetten biri Allah’ın kelamı Kur’an ve onun yaşayarak, göstererek, rehberlik ederek, söyleyerek, anlatarak, dinleterek öğrettiği sünneti seniyesi. Rabbim ikisine de ittiba edip yolunda gidebilmeyi hepimize nasip eylesin. Peki bu nasıl olacak? Peygamberin örnekliğini biz nasıl elde edeceğiz? Her durumumuzda, her halimizde onun örnekliğini nasıl alacağız? Ecdadımız demiş ki, ‘Muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammedsiz muhabbetten ne hasıl?’. Türkçe güzel bir söz ve anlaşılıyor. Ekstra tercüme etmeye belki lüzum yok. Peygamberin anlatılmadığı, isminin geçmediği, bir hayat nüvesi, hanesinin aktarılmadığı, her bir toplantı, her bir sohbet, her bir buluşma beyhude geçme ihtimali olan bir buluşmadır. Peygamber mutlaka hayatımızın her anında, her alanında olmalı. Nasıl olacak bu? Hepiniz genç oldunuz. Nişanlılık dönemi, tanışma dönemi, evlilik öncesi bir süreç yaşadınız. O süreçlerde sevdiğinizin adını, sevdiğinizin yadını, sevdiğinizin varlığını hep aklınızda ve gönlünüzde taşıdınız. Onunla 5 dakika daha fazla oturabilmek için her şeyi feda etmeye hazırdınız. Niçin böyleydi? Çünkü kalbimizde bir sevgi, bir aşk, bir muhabbet vardı. Peygamberi kalbimize bu aşkla, bu sevgiyle yerleştiremezsek bizim Peygamberimizden örnek olarak alabileceğimiz şeyler sınırlı olabilir.” dedi.

“Allah Peygamber sevgisini yüreklerimizde daim eylesin”

Konuşmasında pek çok Ashab-ı Kiram’dan örnekler veren Alkan, “Peygamber efendimiz (as) bir gün kabristanı ziyaret ederken gözleri uzaklara dalıyor. Peygamber Efendimiz, diyor ki orada ‘Kardeşlerimi özlüyorum.’ Ashab-ı Kiram yanında ‘Ya Resulallah biz senin kardeşlerin değil miyiz? İşte dibindeyiz. Kimi özlüyorsun? Yanındayız.’ ‘Siz benim ashabımsınız, arkadaşlarımsınız. Kardeşlerim ise sizden sonra gelecek. Beni görmeden bana iman edecek. Beni görmeden sizin beni sevdiğiniz gibi sevecek. Beni hayırla, sürekli selamla yad edecek. İşte ben o kardeşlerimi özlüyorum.’ Allah peygamber sevgisini yüreklerimizde daim eylesin.” dedi.

“Bu milletin Peygamber sevgisi başkadır”

Konuşmasında Türk Milleti’nin peygamber sevgisine de değinen Diyanet İşleri Başkanlığı Baş Müfettişi Murat Alkan, “Türk ailesi, Müslüman Türk ailesi, Anadolu ailesi olup da elinde Ayşed’ir, Fatma’dır, Zeynep’tir, , Ümmü Gülsümdür, Hasan’dır, Ali’dir, Hüseyin’dir, Ahmet’tir, Mehmet’tir, Mustafa’dır, Muhammed’tir ismi olmayan bir aile bulabilir misiniz? Bu milletin, peygamberin ailesinden isimleri alıp kendi ailesinden evladına, hanımına, torununa, çocuğuna koyması, onları her daim yad etmesi anlamına gelmez de neye gelir? Bu milletin peygamber sevgisi başkadır. Hz. Muhammed Mustafa dedik mi sağ el kendiliğinden hemen kalbe gider, Peygambere bir salavat gönderir.” dedi.

“Biz hanımları Allah’ın emaneti olarak aldık”

Peygamber Efendimizin kadınlara olan tavrından da bahseden Alkan, kadına şiddet olaylarına da atıpta bulunduğu konuşmasında, “Peygamberimiz hanımlarıyla istişare ediyor. Peygamberimiz hanımlarına değer veriyor. Saygıda, muhabbette, sadakatta, zerre kusuru yok. O peygamberin ümmeti olan bizler. Gün geçmiyor ki bugün 3. sayfa haberlerinde hanımını şiddet uygulamış, dövmüş, sövmüş, yaralamış, öldürmüş vesaire. Nasıl bir örneklik, nasıl bir muhabbet, nasıl bir sevgi? Değil hanımları herhangi bir kadına, müslim, gayrimüslim fark etmez. Herhangi bir kadına siz Peygamberimizin hayatını anlatan kaynak kitaplarda bir ibare okudunuz mu el kaldırdığına dair? Duyamazsınız, okuyamazsınız. Evlilik başlangıcımız nasıl başlar? Allah’ın emri, peygamberin kavli. Allah’ın emri demek seni Allah’ın emirlerinin içerisindeki haramlara, helallere dikkat ederek almak istiyorum. Peygamberin kavli derken peygamberin sünnetindeki yaşantısındaki hanımlara muamelesini örnek alarak hanım olarak almak istiyorum demektir. Hem bunu söyleyip hem de hanımına el kaldıran bir insan için peygamberimizin yolundan gidiyor deme imkanınız var mı? Eve girerken peygamberimizin hanımlarına, çocuklarına her daim selam verdiğini söylemeye hatırlatmaya gerek var mı bilmiyorum. Evet öyledir. Her eve gelişte çocuklarına, hanımlarına selam verir. Biz hanımları Allah’ın emaneti olarak aldık. Kadınların erkekler üzerinde hakları olduğu gibi erkeklerin de kadınlar üzerinde hakları var. Çift taraflı bir dengedir bu. Kadın vazifelerini ifa edecek. Erkek ona saygıda, sevgide, hizmette, hürmette kusur etmeyecek. Kadınlar da eksik yapabilir, erkekler de eksik yapabilir. Karşılıklı birbirleriyle anlaşarak sevgiyi, saygıyı, muhabbeti aralarında koruyarak bu hayatı devam etmek zorundalar.” dedi.

“Cenab-ı Hak bu millete peygamber sevgisini lütfetmiş”

Konuşmasında Çöl Kaplanı, Medine Kahramanı Fahrettin Paşa’dan da bahseden Alkan, “Fahrettin Paşa Medine Müdafii, bizim ecdadımız. Orada büyük hizmetler yapmış ama şartlar gereği artık orayı terk etmeleri lazım. İstanbul’dan da yazı gelmiş. İngilizlere, Araplara orayı bırakıp çıkacaklar. Yanında Mehmet Salih Efendi var. Onla beraber Peygamberimizin mübarek kabrinin içine giriyorlar. Vedalaşacaklar peygamberimizle. Mehmet Salih Efendi sağ elini koyuyor, 10 kıtadır o şiir bir şiir söylüyor. İnternette var. O şiirin son dörtlüğü şöyledir, ‘Ertuğrul’un evladı yapamaz sensiz. Can verir cananını veremez Türkler. Ebedi halimül habeynimiz ölsekları ruhumuz bekler.’ Cenab-ı Hak bu millete peygamber sevgisini lütfetmiş, devamını da nasip eylesin.” dedi.

Gazze’de yaşananlara da değinen İşleri Başkanlığı Baş Müfettişi Murat Alkan, “Şu anda ümmetin yetimi, ümmetin garibi, Gazze, açlıktan, sefaletten, bombalardan, sıkıntılardan her gün evlatlarını, kadınlarını, çocuklarını şehit vermeye devam ediyor. Bizi onların kurtuluşuna memur eylesin. Rabbim peygamberimizin ailesi gibi bir aile kurabilmeyi, kadınların haklarına riayet edebilmeyi, çocuklarımızı peygamberimizin çocukları gibi yetiştirebilmeyi, neslimizi onun yolundan yürütebilmeyi bu aziz millete, aziz ümmete nasip ve müyesser eylesin.” dedi.    

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.