“Başka Safranbolu Yok” diyerek 50 yıllık koruma mücadelesini anlattı

“Başka Safranbolu Yok” diyerek 50 yıllık koruma mücadelesini anlattı
Yayınlama: 16.06.2025
A+
A-

Safranbolu’nun UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girme sürecinin öncülerinden, eski Belediye Başkanı Kızıltan Ulukavak, “50. Yıldönümünde Safranbolu’yu Korumanın Başlangıç Öyküsü” başlıklı sunumunda kentin tarihi mirasını koruma yolculuğunu anlattı.

Korumanın tarihi: Tanınmayan bir ilçeden dünya mirasına

1937 Safranbolu doğumlu olan ve 1970’li yıllarda belediye başkanlığı yapan Kızıltan Ulukavak, sunumunda Safranbolu’nun geçmişten bugüne uzanan koruma hikâyesini katılımcılarla paylaştı. Ulukavak, “50 yıl önce Safranbolu’nun adını kimse bilmezdi. Bugün dünyanın tanıdığı bir tarih ve kültür kenti oldu” ifadelerini kullandı.

Safranbolu’nun mimari ve kültürel mirasının korunmasında belediye meclisinin 12 Haziran 1975’te aldığı kararın bir milat olduğunu belirten Ulukavak, o dönemki yerel yönetimin kararlılığı sayesinde kentin tarihi dokusunun kurtarıldığını vurguladı.

“Sözde değil, eylemde korumacılık”

Ulukavak, Safranbolu’nun sadece söylemle değil, uygulamalarla korunduğunu belirtti. Koruma kararlarının alınmasının ardından, yerel yönetimin imar yönetmeliğini değiştirerek geleneksel yapı malzemeleriyle onarım yapılmasını zorunlu kıldığını anlattı.

Ancak bu dönemin kolay geçmediğini de ifade eden Ulukavak, “Tarihî evler satılıyor, yeni yapılaşma talepleri artıyordu. Koruma kararları bazı çevrelerce ekonomik bir yük gibi görülüyordu. Ama biz kararlılıkla doğru olanı savunduk” dedi.

Safranbolu’da kültür haftaları ve belgesel etkisi

1975 yılında düzenlenen “Mimarlık ve Kültür Haftası” etkinliklerinin ve 1977 yılında çekilen “Safranbolu’da Zaman” adlı belgeselin Safranbolu’nun ulusal ve uluslararası tanınırlığında çok önemli rol oynadığını belirten Ulukavak, bu etkinliklerle birlikte birçok akademisyen, sanatçı ve devlet yetkilisinin Safranbolu’ya gelerek kentin değerine şahitlik ettiğini söyledi.

“Koruma mücadelesi sadece binaları değil, bir kimliği savunmaktır”

Konuşmasında koruma sürecinin sadece taş ve ahşapla ilgili olmadığını vurgulayan Ulukavak, “Safranbolu’yu korumak demek; geçmişle, kültürle, insanıyla bütünleşen bir yaşamı korumak demektir. Bu bir kimliğin ve hafızanın mücadelesidir” ifadelerine yer verdi.

“Safranbolu halkı korumadan yana oy kullandı”

1977 yılında yapılan belediye seçiminde koruma karşıtı görüşlere rağmen halkın bilinçli bir şekilde korumadan yana tavır aldığını hatırlatan Ulukavak, “Seçimi çok az bir farkla kazandım. Ama bu sonuç halkın tarihe ve mirasa sahip çıktığının kanıtıydı” diye konuştu.

“Safranbolu, korumanın başkenti oldu”

Safranbolu’nun Türkiye’de ilk koruma amaçlı imar planına sahip kentlerden biri olduğunu dile getiren Ulukavak, 1994 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmasının da bu sürecin taçlandığı an olduğunu söyledi.

Sunumunun sonunda duygusal bir değerlendirmede bulunan Ulukavak, “50 yıl önce ‘Safranbolu nerede?’ diye sorulurdu. Bugün Safranbolu sayesinde Karabük’ün bile adı dünyaya duyurulmuştur. Koruma sadece bir plan değil, bir bilincin ve sevdanın eseridir” dedi.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.