
Karabük Üniversitesi (KBÜ) Kariyer Merkezi tarafından geçtiğimiz ay Mühendislik Fakültesi’nde düzenlenen “Kariyer Günü” programında yaptığı konuşmada demir-çelik konusunda mühendislere mesleklerini anlattı.
Konuşmasında ilk olarak Batı Karadeniz’in en önemli değeri Kardemir’den bahseden Aycan, “Bildiğiniz gibi endüstrileşmiş ağır sanayi hamlesinin neticesinde temellere atılmış bir fabrika. Hem yerelde hem genelde yaşanan birçok çalkantıyla beraber çok badireli günler atlatan bir fabrika. Ama geçen 87 yılın sonunda hala dimdik ayakta. Kardemir’in doğal olmasının nedeni nesilden cepheden cepheye koşan bir neslin geride bıraktığı yetim bir neslin dişinden tırnağından artan milli hasılaya kurulmuş bir fabrika. O yüzden Kardemir ne yaşarsa yaşasın her zaman dimdik ayakta kalıyor. Bizler de Kardemir çalışanları olarak hep bu şiarla çalışıyoruz ve bize emanet edilen bu fabrikaya dört elle sarılıyoruz.” dedi.
Kardemir’de Üretim
Kardemir’in üretim sürecini aktaran Aycan, “Kardemir’de 600 bin tonlardan 2,5 milyon ton üretimlere gelen bir serüven. En yüksek üretimini 2020 yılında 237 bin ton sıvı çelik üreterek gerçekleştirdi. Bu sene inşallah o değerin de biraz üstüne çıkıyoruz. Bu bahsettiğimiz rakamlar şöyle bir büyüklüklere tekabül ediyor. Yıllık yaklaşık 4 milyon 4 bin 200 ton arasında. Demirli malzeme dediğimiz sinlik toz cevher yüksek fırınlara direkt şarj edilebilecek parça cevher ve pelet. Yaklaşık 2 milyon ton kömür ve türevleri koklaşabilir, taş kömürü dediğimiz enjeksiyon kömürü santralde yaptığımız kömür bunların toplamı 2 milyon ton seviyelerinde.” ifadelerini kullandı.
Bizim Mühendislik Kavramına Bakış Açımız
Kardemir’den bahsettikten sonra mühendis kavramı üzerine konuşan Aycan, “Ben mühendisi insanlara faydalı şeyler yapan kişi olarak tanımlamanın çok yanlış olmadığını düşünüyorum. Mühendis kelimesi İngilizce ve diğer ülkelerde engin, yani makineye motora hükmeden yöneten kişi anlamında kullanılıyor. Bizim bu mesleğe verdiğimiz isimse her nedense yani geometriye matematiğe hükmeden hâkim olan kişiye anlatımında. Şahsen ben bizde ki tanımından daha doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü matematik kafası problem çözme kafası. Hani o lise yıllarımızda her şeyi çok bildiğimiz yıllarda bu benim ne işime yarayacak dediğim matematik dersleri konuları sizler bizler farkına varmadan beynimizin tabiri caizi pasını alıyor. Beynimizde ki o düşünme yeteneğini problem çözme yeteneğine hareket verdiriyor. Şimdi aslında mühendisin tanımından ziyade benim düşüncem mühendisin barındırması gereken özelliklerin daha önemli olduğunu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Mühendisin bir tanımının da problem çözen kişi olduğu gibi aynı zamanda problem çıkaran kişi olduğunu da ifade eden Aycan, “Aslında mühendis problemi çıkaran kişi de olmalı. Bu problem çıkaran kişi rahatsız. İş hayatında göreceksiniz. Böyle gerilimden beslenen kavga çıkarmaya çalışan hiç kimseyi bulamazsa aynaya geçip kendisiyle kavga eden tipler vardır. Bunları kastetmiyorum. Mevcut rahatsız olan daha iyisinin daha güzelinin daha mükemmelin olduğunun bilen ve bunun arayışında olan kişi olmalıdır.” dedi.