Bu hafta Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan Cuma hutbesinin konusu “İnsan: Kâinatın Gözbebeği” oldu. Hutbede, insanın yaratılış gayesi, dünya hayatındaki imtihanı ve iyilik-kötülük arasındaki tercihleri üzerine dikkat çekici mesajlara yer veriliyor.
Hutbede, dünyanın faniliğine dikkat çekilerek “Her doğan gün batacak, her can ölümü tadacaktır. Yaratılan her şey nihai sonla karşılaşacaktır.” ifadeleri kullanılıyor. Kıyamet sahnelerinin tasvir edildiği bölümde, insanoğlunun dünyada yaptıklarını ve yapmadıklarını anlayacağı güne işaret ediliyor.
Metnin devamında insanın seçimlerine dikkat çekilerek; kimi insanların yaratılış gayesini unutup kötülüğün peşinde gittiği, kimi insanların ise dünyayı ahiretin tarlası bilerek iyilik ve güzel ahlakla yaşadığı anlatılıyor. Hutbede “Ahmed Yesevî, Hacı Bayrâm-ı Velî, Mevlânâ, Yunus Emre gibi gönül erlerinin sözleriyle yürekleri fethedenler” örnek gösteriliyor.
Hutbenin merkezinde yer alan önemli vurgulardan biri, insanın değerine ilişkin yapılan şu ifadeler:
“Sen, âlemin özüsün, kâinatın gözbebeğisin. Rabbimiz seni en güzel şekilde yaratmış, iyiyi kötüden ayıracak şuur vermiştir.”
Ayet gereği şu soru da hutbede tekrarlanıyor: “Ey insan! Kerim olan Yüce Rabbine karşı seni yanıltıp aldatan nedir?”
Hutbede günümüz dünyasında iyilik ve kötülüğün yan yana var olduğuna değinilirken, Müslümanlara düşen vazifenin her ortamı güven, merhamet, huzur ve muhabbet yuvasına çevirmek olduğu vurgulanıyor. Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) “Mümin aziz ve cömerttir. Fâcir ise saygısız ve cimridir.” hadisine yer veriliyor.
Hutbe, “Öyle insanlar vardır ki hayrın anahtarları gibidir…” hadisiyle sona eriyor ve müminler iyiliğin anahtarı olma konusunda teşvik ediliyor.