Çeşitli işlerde çalıştıktan sonra 2009’da kurayla Amasra’daki maden ocağında işe başlayan 38 yaşındaki İbrahim Köse, 14 Ekim’de meydana gelen patlamada hayatını kaybeden 41 işçi arasında yer aldı.
Dedesi ve dayısının ardından ailenin madende çalışan üçüncü üyesi olan Köse’nin naaşı 16 Ekim’de düzenlenen cenaze töreniyle Espey köyü mezarlığında toprağa verildi.
Köse’nin 7 yaşındaki kızı Miray cenazenin ardından içinde babası İbrahim, annesi Burcu (38), ağabeyi Emir (11), kız kardeşi Simay Merve (3) ve kendisinin bulunduğu resim çizdi.
Yaşadığı acıyı babasını tabutun içinde çizerek gösteren küçük Miray yakınlarını bir kez daha duygulandırdı.
Madencinin yengesi Hatice Köse, yeğeninin çizdiği resmi AA muhabirine gözyaşları içinde anlattı.
İbrahim Köse’nin çocuklarını çok sevdiğini, evlatlarının babalarının ölümünden çok etkilendiğini aktaran Köse, “Çok mutlu bir aileydi onlar. Yeğenim annesinin ve babasının resmini çizmiş, isimlerini, yaşlarını yazmış. Babasının tabutunun üstüne de ismini yazmış. Rabb’im sabır versin, yardım etsin. Yavrum acısını böyle resme dökmüş işte. Biz de bu resmi görünce çok ağladık. Kelimelerin tükendiği bir durum gerçekten.” diye konuştu.
Çok büyük bir acı yaşadıklarını anlatan Köse, “Allah bize yardım etsin. Emir, ‘Babam artık gelmeyecek mi, anne bari sen bizi bırakma.’ diyor. Ciğerimiz parçalandı, dağ gibi çocuk gitti, hepimizin göz bebeğiydi.” ifadesini kullandı.
Madencinin babası İsmail Köse de oğlunun çok sevecen ve cana yakın biri olduğunu anlattı.
Oğlunun askere giderken “Ben şehit olacağım.” dediğini aktaran Köse, “İçinde vardı, Rabb’im şehadetini kabul etti, nasip etti. Bizi çok severdi, çok kahrımızı çekti oğlum.” dedi.
Anne Kadın Köse de oğlunun dünya işlerinde hiç gözü olmadığını, iyi biri olduğunu, hiç kimseye kötülüğünün dokunmadığını söyledi.
Kardeşinin çok mülayim bir insan olduğunu anlatan Satılmış Köse de “Kimsenin işine karışmazdı. Hep kendi işindeydi. Rahat takılırdı, günlük takılırdı. İleriye dönük bir plan kurmuyordu. Nasibi bu kadarmış.” şeklinde konuştu.